• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler

Oğuz Zeytin
oguz.zeytin@gmail.com
FİNALE BİR DAKİKA KALA
13/02/2011

  

Oğuz Zeytin - CV ( Yazarın Önceki Yazıları ) zeytin@trabzonbasket.com


FİNALE BİR DAKİKA KALA

2010 yılı şubat ayında İkinci Lig’de, BEKO Basketbol Ligi’ne çıkma mücadele veren Trabzonspor, 2011 şubatında ise Türkiye Kupası yarı finali oynadı ve finali sadece 2 sayı ile kaçırdı. Sırf bu gelişim bile alkışı hak ediyor.

Önce lige “merhaba” dedi, ardından yüksek bütçesi ve iddialı transferlerle adından bahsettirmişti Trabzonspor. Fakat söylem ve eylemler ne yazık ki birbirini tutmuyordu. Bu da saha sonuçlarına yansıyor, hazırlık maçları iyi sinyaller vermiyordu. Lig öncesi Gaziantep’teki dörtlü grupta Bornova Belediye’yi yenip kupada son sekize kalmıştı ekibmiz. Ligde ise gidişat beklentilerin altındaydı. Trabzonsporlular, umutsuz ve biraz da kandırılmış hissediyordu. Hatta basketbol şubesini, yük görenler bile azımsanamayacak miktardaydı. D. Sakota’nın göreve gelmesiyle ligde dört maçlık galibiyet serisi yakalanınca ilgi ve umut yeniden arttı. Puan cetvelinin dibindeki takım bir anda play-off sınırına dayanmıştı.

Trabzonspor’un, Türkiye Kupası’nın çeyrek finalinde Aliağa Petkim’le eşleşmesini kura şansı olarak niteleyebiliriz. Maç öncesi oyun kurucu bölgesinde İzmir temsilcisinin yaşadığı sıkıntıları biliyorduk. Buna karşın, pota altında ise Kambala ve Hunter ile Trabzonspor’u zorlayacağı aşikardı. Nitekim öyle de oldu. Kambala’yı savunmakta zorlandı Trabzonspor uzunları. Trabzonspor uzunları demişken… Sene başındaki pivotlar Mutlu, Jamison ve Hakan artık takımda yok bildiğiniz üzere... Vlade’nin sakatlığı 3 hafta daha sürecekmiş. Geriye pivot kalmıyor. Wright ve Cakic esasen 4 numara oyuncuları. İkisi de sert mücadeleyi pek sevmiyor. Bu da pota altı savunmasını dirençsiz hale getiriyor. Aliağa karşısında Serhat Büker, kenardan gelip ihtiyaç duyulan savunma gayretini sergileyince Aliağa durdu ve Trabzonspor yarı finale yükseldi.

Rakip ise Efes Pilsen’i geçen Bjk Cola Turka’ydı. Maç öncesi, buraya kadar gelmenin haklı mutluluğu yaşanıyordu. Fakat öyle bir 40 dakika oynandı ki! Trabzonspor, ilk yılında final oynamayı başarabilirdi ama olmadı. Trabzonsporluların sevinci buruk hüzne dönüştü. Hüznün sebebi, takımın mücadelesinin sonuca yansımamasıydı. Maçın başından sonuna kadar savunma adına bir şey göremedik her iki takımda. Özellikle Bordo-Mavililerin pota altına inen her top ya sayı ya da faul oldu. Çünkü Ogilvy’ye gelecek paslara engel olamadı Trabzonsporlular, o da fizik avantajını kullandı sıkça. Yine de Trabzonspor maç boyunca hep öndeydi, ta ki son dakikaya kadar. Çok basit hatalarla farkı 5 sayı üzerine çıkarma fırsatlarını defalarca tepen oyuncularımızın yüzünden yorgunluk okunuyordu. Çok dar rotasyonla oynuyor Trabzonspor. Bu da maçın kırılma anlarında, rakipten kopmayı engelliyor. Yine de son topa kadar umut vardı. İşte, Trabzonsporluların istediği, beklediği mücadele de zaten bu!

Yerli oyunculardan alınan verimin azlığı düşünüldüğünde yabancı oyuncuların maçlara ağırlık koymasını bekliyoruz. Hele ki dört ve beşinci yabancıyı kadronuzu kattığınızda federasyona “fazladan” ödeme yapıyorsunuz. O zaman bu oyuncuların size “fazladan” katkı yapmasını beklemek en doğal hakkımız. Fakat genel kanı Snow ve Cakic’in bir türlü beklenen performansı veremediği yönünde. Gerçi bu saten sonra, Trabzonspor’un içinde bulunduğu maddi zorluklardan dolayı yeni hamle yapma şansı yok gibi… Yani sezon, bu kadroyla tamamlanacaktır. Öyleyse, eldeki malzemeden en fazlasını alabilecek ortam yaratılmalıdır. Oyuncuların kendilerini mutlu hissedecekleri maddi-manevi koşullar oluşturulursa, kupadakinden daha fazla ses getirecek başarılar elde edilmesi çok da imkansız değildir.

Şimdi Trabzon şehri, Trabzonspor camiası basketbol takımına desteklerini artırmalıdır. Bizler bu takımı ayakta tutabildiğimiz ölçüde, onlar taraftarlarına yeni mutluluklar yaşatacaklardır. İlk yılında Türkiye Kupası yarı finali oynamak, çıtayı yükseltmiştir. Buradan geri dönüş olmamalıdır. Gelecek planlamasında, işte bu başarı noktası baz alınarak çalışmalar yapılmalıdır.

Sözün özü; ortada bir başarı vardır. Hiçbir başarı tesadüf değildir. Sonuca giden bu yolda emeği olan oyuncularımızı ve teknik ekibi tebrik etmek gerekir.



2506 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

TRABZON’DAN BİR KUPA GEÇTİ - 28/04/2015
Trabzon’dan bir kupa ve sayısız anı geçti üç günde. En sonda söyleyeceklerimle başlayayım: Teşekkürler Trabzonspor!
KARNE ZAMANI - 12/01/2015
Trabzonspor MP için karne zamanı geldi. Karnemizin şablonu biraz farklı olacak, detaya girmeden mini SWOT şeklinde analiz etmeyi uygun gördüm. Sözü uzatmadan başlayalım:
VEDA - 25/12/2011
Sevgili basketbolseverler, Dünkü Pınar KSK maçı ile ilgili yorumlarımı yazmam gerekirdi bu satırlarda. Ancak bizler basketbol konuşmaktan çok kişileri tartıştığımız için maçtan bahsetmeyeceğim.
CUMARTESİ YAZ – PAZAR KIŞ - 19/12/2011
2010 Haziran’ından bu yana Trabzonspor Basketbol Takımı ile ilgili izlenim ve düşüncelerimi siz değerli okuyucularımla paylaştım.
SİNAN ERDEM GÜNLÜĞÜ - 10/12/2011
TBF haftanın tüm karşılaşmalarını tek güne sıkıştırınca, bize de yayın piyangosundan saat 13:00 maçı çıktı. Ataköy’deki Sinan Erdem Spor Salonu’nda o saatteki maça yetişmek için şehrin diğer ucundan sabahın erken vaktinde yola koyuldum.
SON HUCÜM TARTIŞMASI - 08/12/2011
Trabzonspor Basketbol Takımı’nın Hacettepe Üniversitesi karşısında aldığı mağlubiyet sonrası en çok konuşulan/tartışılan başlık “son hücum”du.
DİRENİŞ VE HÜZÜN - 04/12/2011
Üç haftadan beri, Edirne’deki galibiyetten sonra Hacettepe Üniversitesi maçına odaklanmıştım. Banvit ve Galatasaray gibi zorlu dönemecin ardından yeni yabancıların takıma daha fazla uyum sağlayacağını düşünmüştüm.
ABDİ İPEKÇİ’DEN… - 28/11/2011
Bir yanda anlamsız deplasman yasakları… Diğer yanda Trabzonspor’umuzu izleme ve sessiz de olsa destekleme arzusu…
HACETTEPE’YE HAZIRLIK - 22/11/2011
Banvit… Ülkemizde 2000’li yılların en önemli basketbol organizasyonlardan biri, belki de en iyisi. Altyapılardaki doğru planlamaları, şirket-takım rol paylaşımındaki isabet “Banvit modeli”nden bahsedilmesini sağlıyor.
 Devamı