Analiz ve Koç Üner'in Açıklamaları

Best Balıkesir Maçının Analizi ve Koç Üner'in Açıklamaları   06.10.2012    21.40

Korktuğumuz başımıza geldi. Kaliteli bir kadro ile sezona başlayan Trabzonspor, TB2L'ndeki ilk maçında Best Balıkesir deplasmanında 75-54 gibi ağır bir skorla mağlup oldu. Ağır çünkü maç içinde fark 27 sayılara kadar çıktı ve sonuçta da 21 sayı yüksek bir farkla maçı kaybetti Trabzonspor. Basketbol çevrelerinin şimdiden sezonun şampiyonu ilan ettiği bu kadro, nasıl oldu 
da böyle bir skorla mağlup oldu?

Maçı izleyemedik, an be an takip ettiğimiz TBF canlı anlatımından yaşamaya çalıştık maçı. O yüzden yapacağımız değerlendirmeler her ne kadar sahada olan biteni %100 yansıtmasa da, istatistikler yardımıyla oynanan oyunu anlamaya çalışalım.
1) Ribaundlar 45-29 Balıkesir lehine. Bu akıl alır bir iş değil. Zuza, Erdem, Rasim, Emre ve diğerleri. Böyle bir istatistik oluşacağını maç öncesi söyleseniz inanmazdık. Balıkesir'in uzun Amerikalısı oynamadı üstelik. Pota altında nasıl böyle ezildik?

2) Asistler 22-11 Balıkesir lehine. Topu bu kadar mı az paylaştık, yoksa asist olacak paslar sayıyla mı bitmedi?(şut istatistiğimiz buna işaret ediyor zaten) Yada tam tersi savunmamız rakibin bu kadar asist yapmasına nasıl müsade etti? 
3) 7/21 serbest atış istatistiği nasıl bir istatistiktir? Bu kadar tecrübeli oyuncular, bu kadar yapılan idmanlar, tam 14 tane serbest atış kaçırmak bu kalibrede bir takım için normal mi?
4) Zuza'nın 20 dakika, Emre'nin 6 dakika süre aldığı maçta, dış atıcıların katkısının artması gerekmez mi? Rakibin 27 sayı bulduğu üçlük çizgisinden (ki burda savunmamıza da ünlem koyalım) biz neden sadece 9 sayı bulduk? (Biz 9 kez üçlük atış denerken rakip Balıkesir 25 kez üçlük denemiş!)
5) Rakipten fazladan 6 top çalmışız, rakipten 8 top az kaybetmişiz. Yani fazladan 14 hücum! Nerdeyse ribaund farkını kapatacak bir durum. Buna rağmen takımın skor yükünü çekmesi beklenen Zuza, Dobie, Orçun, Erdem, Rasim neden vasatın çok altında kaldı ve bu şut yüzdesi oluştu?

Koç Üner'in Değerlendirmesi

Dediğimiz gibi, maçı yerinde izlemediğimiz için, istatistikleri ortaya koyup sadece sorular sorabiliyoruz. Sorularımızı koç Üner'e de ilettik. Dönüş yolunda feribotta konuştuğumuz koçun morali son derece bozuktu. Söylediklerini özetlersek;

• "Çok kötü oynadık takımı sahada tanıyamadım...
• Bazı oyuncular çok kötüydü, bazen bu olur, ama takım da buna uyunca takım halinde kötü oyun ve bu sonuç ortaya çıktı...
• Ribaundcu oyuncularımızın böyle oynama lüksü yok...
• Savunma sertliği beklediğimiz oyuncular, rakibin sertliği karşısında oyundan düştü. 2.ligin oyun yapısına takımımızın alışması için zamana ihtiyaç var. Hatırlarsan 1.lig takımlarıyla oynadığımız hazırlık maçlarında en iyi oyunlarımızı oynamıştık...
• Gereken konuşmaları yapacağız, tedbirleri alacağız. Selçuk Üniversitesi maçıyla galibiyet serimize başlarız inşallah..."

Evet koçun açıklamalarının özeti böyle. Belki daha geniş bir açıklama haftaiçi alırız kendisinden. Ancak hem kendisinin açıklamalarından, hem de ortaya çıkan oyundan yola çıkarak şu notu oyuncularımızın dikkatine sunmak isterim.

Trabzonspor forması giyen oyuncularımız, o formanın ağırlığını ve arkasındaki gücü bilmeli. Tamam bu takım basketbolda yeni sayılır, geçmişte takımımızın adına yakışmayacak sıkıntılı dönemler de geçirdik. Ancak bu arma sahaya çıktığında arkasında çok az kulübe nasip olan bir kitleye sahip. Diğer taraftan henüz sezonun daha başı, elbette bu takımın bir alışma dönemi olacak. Teker teker değerli isimlerin, bir "takım" oluşturması için zamana ihtiyaç duyduğumuzu da biliyoruz. Birileri bu takımın ligi yenilgisiz kapatacağı "gazını" verirken, hayır bu takım maç da kaybedecektir inişler çıkışlar yaşanacaktır, diyerek gerçekçi olmak gerektiğini de belirttik. Ancak kritik nokta şurası; Trabzonspor forması, hangi kulvarda mücadele ederse etsin, yenilecek olsa bile, ağır yenilgilere alışkın değildir. Üstelik de karşısında ligin orta sıra  takımlarından Best Balıkesir varken. Bu farklı mağlubiyet takımımıza ve oyuncularımıza yakışmadı. Bir daha böyle mağlubiyetler yaşatmamanız dileğiyle...

Yorumlar