BAŞARILI MAĞLUBİYET (!) 

Ligin dördüncü haftasında Banvit’e mucize son topla kaybeden Trabzonspor, beşinci haftanın kapanış maçında da Anadolu Efes’e uzatmalarda 89-96 kaybetti.

Maç öncesi tarihimizde ilk kez Efes’i mağlup edebileceğimizi düşünmüş, hatta bunu da maç öncesi bir sürü insanla paylaşmıştım.

Bu düşüncemin temelinde Efes’in eski günlerinden oldukça uzak olması, Trabzonspor’un ise koça rağmen son haftalardaki yükselen grafiği vardı.

Ancak, Duston’un belki de kariyerindeki ilk üçlüklerini bize karşı kullanmasının yanı sıra, koç Markovski’nin maçı okuyamaması ve yanlış tercihleri hesapta olmayan etkenler oldu.

Aslında maça iyi de başlamıştık.

İlk periyot Green ve McCollum arasında geçen karşılaşmada Trabzonspor adına Harris, Eldridge ve  Heslip ilerleyen dakikalarda skora katkı vermeye başlayınca fark bir anda Trabzonspor lehine çift hanelere kadar çıktı.

Bu bölümden sonra Efes’in Duston ve Stimac tercihi bizi daha da rahatlatacakken, Markovski’nin Efes’e Obekpa ve Deniz Kılıçlı hamlesiyle cevap vermeye kalkması ibreyi bir anda Efes’in lehine döndürdü.

Bu bölümde Efes farkı adım adım eritmeye başlarken, Markovski’nin ise en etkili 3 kısa savunmacısını kenarda unutması akıl alır gibi değildi.

Karşılaşma her ne kadar uzatmaya giden dördüncü periyot sonuna kadar nefesleri kesmiş olsa da, Trabzonspor’un şut tehdidi olan kısalarına Efes’in uyguladığı baskı bu oyuncularımızı yıpratırken, yüzde 40’lar seviyesinde olan dış atışlardaki isabet oranımızı da yüzde 27 seviyelerine çekti.

Bunun sebebi de hücumda uzunlardan yoksun oynayarak aşırı yıpranmamız. Bir başka deyişle; Obekpa’nın blok tehdidi ile savunmada 6 kişi gibi oynayan Trabzonspor, perdelemeden bile bihaber aynı Obekpa’nın hücumdaki etkisizliği ile hücumlarda 4 kişi oynamak zorunda kaldı.

Obekpa’dan laf açılmışken devam edelim.

Blok tehdidi ile çemberi karartır gibi gözüken Obekpa Banvit maçında Vidmar’ın perdelerine takılırken, Dunston gibi orta mesafe şutu olan uzunlara karşı da ne kadar etkisiz olduğunu bizlere gösterdi.

Sonuç olarak uzatmaya taşımayı başardığımız karşılaşmanın bu son bölümünde fiziken yorulan oyuncularımızın takım oyunundan uzaklaşmaları maçın kazanılmasını da imkansız hale getirdi.

Bu kadar eksiklere ve hatalara karşı Efes gibi bir takıma karşı maçı alabilecek duruma getirmekte elbette başarı sayılabilir ancak Trabzonspor’un hedefi bu tarz takımlara karşı başarılı mağlubiyetler almak değil; galibiyet hanesine başarı hikayesi eklemek olmalıydı.

SANIRIM BEDDUALIYIZ 

Basketbolu güzel ve heyecanlı kılan son saniyesine kadar maç sonucunun hangi tarafın lehine olduğunun bilinmemesidir.

Yani son saniyede maç alıp verebilirsiniz.

Veya Efes maçı gibi son saniyelerde uzatmaya götürebilirsiniz.

Son örnek Banvit maçı. En güzel örnek ise evimizde üstelik son saniye bile değil, salise ile kaybettiğimiz Avrupa kupası maçı.

Basketbol tarihimizde son toplarla kazandığımız maç hatırlamazken, son toplarla kaybettiğimiz onca maç var.

Ayrıca son Efes maçı gibi uzatmaya gidip kazanamadığımız bir sürü maç.

Büyük ihtimal beddualıyız, başka bir açıklaması yok bunun.

BİR ALPER YILMAZ’A BAK, BİR NİHAT MALA’YA! 

Efes Genel Menajeri Alper Yılmaz belli periyodik aralıklarla basın ve taraftarın karşısına çıkarak karşılıklı olarak durum değerlendirmesi yapar.

Bu toplantılarda eleştirileri yanıtlarken, gelen önerileri ise dikkate alarak gereğini yapar veya yapmaya çalışır.

Kısaca kulüp ve taraftarı arasında güzel bir bağ kurulmuş.

E Alper Yılmaz ve Efes’ten bize ne diyenler olabilir ancak “Alt yapısıyla üst yapısıyla bizim basketbol modelimiz olsun” dediğimiz Efes Pilsen bizim ilk göz ağrımız olduğu için orayı da takip etmeden yapamıyoruz.

Alper Yılmaz’ın Trabzonspor karşıtlığı olan Nihat Mala’nın geldiği günden beri Trabzon basınının ve basketbol taraftarının karşısına geçtiğini (POTA ARKASI Programı hariç) gören veya duyan var mı?

İşleri mi çok yoğun yoksa kendisini bir türlü Trabzonspor camiasına sevdiremediği için mi çekinir?

Ve basketbol yönetimi bu konuda ne düşünür acaba?

*************

Konu açılmışken, Anadolu Efes Genel Menajeri Alper Yılmaz geçtiğimiz günlerde yaptığı bilgilendirme toplantısında “Efes’e Sponsor Arıyoruz” dedi.

Anadolu Efes sponsor arıyorsa vay basketbolumuzun haline.

BENCE KAPANSIN!

30 Yıldır Trabzon’dayım. Bu 30 yılın son 10-15 yılında Trabzon’un amatör sporlarına kendimce katkı vermeye çalıştım.

Dışarıdan gelen birisi olarak, Trabzonspor’u ve Trabzon’un sporunu konuşanlardan çok bu şehre çok daha fazla hizmetim olmuştur.

Bu yıllar içinde ise 3 dönem İdmanocağı Kulübünde yöneticilik yaparak basketbol şubesine bakarken, 2014 yılında Mersin’de Voleybol branşında kızlarımızın şampiyonluk mücadelesini yaşayan yönetici kadrosunda olma şerefine nail oldum.

Günümüzde ise bayanlarda en üst lige çıkma başarısı gösterip ülkemize Balkan kupasını kazandırıp Chev Challenge Cup’ta final oynayan bayan voleybol şubesinin kapanması gündemde.

Dün şampiyonluk için sevinirken, bugün kapanacak diye üzülüyoruz.

Başkan Mehmet Öz ve yönetici arkadaşların bu şubeyi ne fedakarlıklarla yürüttüğünü çok iyi biliyorum, çünkü bire bir yaşayıp gördüm.

Ancak bu şubeyi ayakta tutmak ne Mehmet Öz’ün, ne yöneticilerin, ne de İdmanocağı camiasının görevidir.

Bu şubeyi ayakta tutmak “Bir spor şehridir” dediğimiz Trabzon şehrinin, bu şehri yönetenlerin ve bu şehrin temsilcilerinin görevidir.

Ancak günümüzde Trabzon’un aslında bir spor şehri olmadığının en açık göstergesi ve yüzümüze vuran aynasıdır İdmanocağı Bayan Voleybolu.

Demem o ki, hani insanlar “kapanmasın” filan diyorlar ya; bence kapansın. Zira Trabzon şehri bu güzelliği hak etmiyor.

EKMEĞİNDEN OLANLAR! 

Geçtiğimiz günlerde kulüp medya sorumlusu Altuğ Küçük arkadaşımız kendi sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile istifa ettiğini duyurdu.

Birileri gibi (!) kulüp veya başkan aleyhine hiçbir faaliyeti olmamasına rağmen evine ekmek götüren bir insanın kendi hür iradesi ile istifa etmesi veya zorlanması oldukça düşündürücü ve üzüntü verici bir durum.

HAYIRLI OLSUN SAMET

Altuk Küçük arkadaşımızdan boşalan göreve Samet Emirzeoğlu arkadaşımız getirildi.

Bir arkadaşımız ekmeğinden olduğu için üzülürken, bir başka genç arkadaşımız ise ekmek sahibi olduğu için seviniyoruz. Hayat işte.

Samet kardeşimiz yaptığı işten verim alıp kamuoyuna tatmin edici veriler sunabilmesi için önce basketbolu yaşayıp hissetmesi, devamında da  basketbol donanımı olarak kendini geliştirmesi gerekiyor.

Bu yolda kendisine başarılar diliyorum.

Katkımız olabilecek bir konu olursa da her zaman yanında olduğumuzu bilmesini istiyorum.

BGL GENÇLER LİGİ

Basketbol Gençler Ligi’nde mücadele eden BGL takımımız çıktığı 6 maçın tamamından mağlubiyet ile ayrıldı.

Sayfada yerimiz kalmadığı için şimdilik çok detaya giremiyoruz ama önümüzdeki haftalarda sizlere daha geniş yer ayıracağız.

Sadece şu kadar söyleyelim; hayırdır, neler oluyor?

TARAFTAR KÖŞESİ

@61_kere  Markovski cidden gitmeli, takımın en büyük düşmanı “kendi koçu”. Geldiğimiz şu noktanın başka bir açıklaması yok.

Atlanan bir şey daha var, o da sponsorumuzun hâlâ olmayışı. Buna da bir çözüm üretemedik, maddi sorun yaşama ihtimalimizden de korkuyorum.

@stevenash1020  Mala ve Markovski ile devam edersek küme düşeriz.

@ttsfurkan Tofaşın 2-3 sezondur gerçekleştirdiği yapılanma örnek alınmalı ancak biz yine günü kurtarma derdindeyiz. Her sezon boş play off vaatleri...

@semirzeoglu61 Kadroda keskin şutörler var ama onlara süt artırmak için taktik yok malesef, rakip savunma sertleşince tüm hücumlar zorlama atışla sonlandı. Ayrıca Obekpa iyi bir mücadeleci ve atlet ama Trabzonspor pota altında tehdit oluşturamıyor, rakip savunmayı korkutmuyor...

@KrdnzM Sorunları görmek için Koç olmaya gerek yok.

Kaç maçtır

Savunmada: Rakipler dış atış denemedikçe sayı kaçırmıyor. Hemen hemen her turnike sayı..

Hücumda : İnanılmaz düşük yüzdeli laubali şekilde üçlük deniyoruz.

Markovskiden farkım bilet ücreti ödeyerek maçı izlemem.

@GkhanYl61  Hocam bu kulübün sonu iyiye gitmiyor 5 yıldan beri hep aynı filmi izliyoruz sanki. Yoksa sadece ben mi öyle hissediyorum. Efes Menejeri dün basına sponsor arıyoruz diyor bizim ne adımız ne formamız ne başka bir şeyimiz var nasıl olacak, sezon sonunu düşünemiyorum.

@farukdraxler İyi takım kötü hoca kötü final olmaz umarım :(

@imprtr_nron Bu kadar asimetrik bir yapı başka bir klüpte varmıdır? Ya kadro iyi olur staff olmaz ya da staff olur kadro elle tutacak durumda olmaz.

@adsz_cengaver Hoca ile menajer gitsin deniliyor ama yönetimde bir icraat yok

@asgursoy13  İkincil oyun kurma yükünü Heslip'in üzerinden alıp Eldridge ya da Green'e versek, Heslip'in şutör yönünü daha verimli kullanamaz mıyız? Bir de neden her moladan dönüşte çizilmiş setler değil de bire bir zorlamalar görüyoruz?

@Agah_Cubukcu  Abi önce Mala sonra Markovski gitmeli. 5 senedir yeter artık bu kadar başarısız hala o koltukta oturmamalı.