• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler

Erdoğan Ökten
eokten@trabzonbasket.com
Yakışıklı Basketbol
15/10/2010

  

Erdoğan Ökten ( CV )   eokten@trabzonbasket.com


Yakışıklı Basketbol 

Geçtiğimiz hafta oynanan Türkiye Kupası grup eleme maçları neticesinde Trabzonspor zor da olsa çeyrek finale kalmayı başardı. Fenerbahçe Ülker karşısında alınan farklı mağlubiyet sonrasında camianın morali bozulmuş ve daha yolun başında umutsuzluk rüzgarları esmeye başlamıştı. Ancak grubun kaderini belirleyecek olan son maçta parkeye çıkan Trabzonspor takımı, genlerinden gelen kazanma karakterini sahaya yansıtarak, Bornova Belediyesi önünde istediği farkı almayı başardı.

 

Evren Büker’in takımdan ayrılması ile başlayan, hazırlık maçlarında alınan kötü sonuçlarla devam eden ve Türkiye Kupası’nda ki soluk soluğa finalle bugüne gelen süreç aslında normal doğumun sancılarından başka bir şey değil. Hele de yeni kurulan bir takım için olağan sayılabilecek şeyler hepsi. Bunların yanında sakatlıklar ve ayrılan oyuncuların yerine gelen yeni oyuncuların adaptasyon süreçleri takım iskeletinin oluşumunda ciddi sıkıntılar yaşanmasına neden oldu. Antrenman düzeni ve performansını da olumsuz etkilemesi kaçınılmaz olan bu problemlerin sahaya yansımasının çok da sürpriz olarak değerlendirilmemesi gerekirdi.

 

Ancak transfer dönemine fırtına gibi girilerek biri A milli takım oyuncusu olmak üzere peş peşe birçok oyuncunun kadroya dahil edilmesi özellikle taraftar bazında sezon beklentilerini olağandan fazla yükseltti. Bu durum, meydana gelen olumsuzlukların ve kötü saha sonuçlarının yarattığı etkiyi de aynı derece  artırdı. Bugüne geldiğimizde ise ayakların biraz daha yere basması ve sabır gösterilmesi gerektiği, her şeyden önemlisi de hedefe ulaşmanın sadece kadro oluşturmaktan ibaret olmadığı gerçeği kavranmaya başlandı.

 

Başarıya ve uzun dönem hedeflerine ulaşmanın anahtarının kendine has basketbol karakteri oluşturmaktan geçtiği yadsınamaz bir gerçek. Bir basketbol sistemi oluşturmak ve kişilerden bağımsız olarak sürekli bu felsefe ile hareket etmek ekol olmanın da ilk adımı.Geçmişte Avrupa’da birçok kulüp takımında ve bazı milli takımlarda bunun örneğini gördük. Henüz emekleme döneminde olan Trabzonspor  için bunları konuşmak belki erken ama Trabzon basketbolunun geleceğinin de buradan geçtiğini unutmamak gerekiyor.

 

Peki ne olabilir Trabzon basketbolunun karakteri ve  felsefesi? Bu soruya farklı cevaplar verilebilir elbette. Doğrunun değil doğruların olduğu bir spor dalı basketbol.Hedefe ulaşmanın ve başarmanın yolu size uygun doğruyu seçmek ve bunu bir sistem olarak oturmaktır.Bu anlamda hem zor hem de kolay Trabzon basketbolunun işi. Bu sürecin; yoğun emek,sabır ve zaman istemesi işin zor yönü elbette. Diğer taraftan baktığımızda ise daha yolun başında olunduğu için bir şeyleri değiştirmekten ziyade, sıfırdan başlanacak olmasının görece daha kolay olduğu gerçeği karşımızda duruyor.

 

Her ne kadar farklı basketbol felsefeleri seçenek olarak önümüzde dursa bile Trabzon şehri ve Trabzonspor camiasının futbola bakış açısı Trabzon basketbol felsefesi açısından da bize bazı ipuçları verebilir.Tabiri caizse her zaman sahada “yakışıklı futbol” izlemek ve adrenalinin hep yukarılarda kalmasını isteyen Trabzonspor camiası için basketbolda da aynı felsefeye sahip olunması gerektiğini söyleyebiliriz sanırım. Artık modası geçmiş temposuz set hücumlarından ve savunma ağırlıklı basketboldan ziyade, hızlı basketbola dayalı, geçiş hücumları (translation) ve ikili oyunlarla erken skora gitmeye çalışan tempolu,sert,savaşan bir felsefeye sahip olmak arzulanan hedef olmalıdır. Bu basketbol tarzı sahada mücadele eden takım ile salonu dolduracak  ateşli ve yerinde duramayan Trabzonspor taraftarının  bütünleşmesini de kolaylaştıracak ve futbolda olduğu gibi basketbolda da Trabzon deplasmanı rakiplerin çekinerek geldiği bir yer olacaktır.

 

Bünyeye uygun sistem ve doğru planlama ile hareket edildiği takdirde Trabzon basketbolunun ayak sesleri yavaş yavaş duyulmaya başlanılacaktır. Ancak bu sürecin başarıya ulaşmasında, camianın basketbola vereceği desteğin ve  saha sonuçları ne olursa olsun gösterilecek sabrın belirleyici unsur olacağı unutulmamalıdır.  



2003 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Defans…Defans… - 22/11/2010
Aynı ligde olmasına rağmen ayrı kulvarlarda ve farklı amaçlar için mücadele eden iki takımın karşılaşmasında Trabzonspor güçlü rakibine farklı yenilmekten kurtulamadı.
Yasakların gölgesinde - 13/11/2010
Basketbolun kitlelere yayılması yerine kasıtlı olarak boş koltuklara maç oynatılması sanırım sadece ülkemize has bir durum.Bunun son örneğini Fenerbahçe Ülker - Trabzonspor maçında gördük.
Hedefler ve Trabzon basketbolu üzerine - 30/09/2010
Hedefler ve Trabzon basketbolu üzerine