• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler

Kasların Kasılma Türleri ve Tipleri

Gürbüz GÜRBÜZOĞULLARI ( Trabzonspor Basketbol A Takımı Kondisyoneri) kimdir

gurbuzogullari@trabzonbasket.com

EDİTÖR NOTU : Gürbüz GÜRBÜZOĞULLARI, kendi dalı olan "kondisyonerlik" ile ilgili bilgi ve birikimini, basketbol ve diğer amatör branşların istifade edebileceği şekilde  bizlerle paylaşacaktır.Sormak istediğiniz kendi dalıyla ilgili her türlü bilgiyi yukarıdaki e-posta adresi vasıtasıyla sorabilirsiniz.


KASLARIN KASILMA TÜRLERİ VE TİPLERİ    21 Aralık 2009 01:01:20

        Birbirine bağlı olarak kasılabilir ( kontrakil ) ve esnek ( elastiki )
bir dizi liften oluşan kasları, spor motoriğinin çok yönlü özelliği
nedeni ile farklı kasılma türlerine sahiptir.
      •        Izometrik Kasılma: Bu tür kasılmada, dışarıdan görülebilen
herhangi bir kassal uzunluk değişmesi olmaz. Iç ve dış kuvvetler
birbirine eşittir. Uzunluğu sabit kalan fakat gerilimi artan statik
bir kas kasılmasıdır.
      •        Izotonik Kasılma: Bu kasılma türünde kontraktil element
kısalırken, elastiki element bir düzen içerisinde belli bir gerilimi
ve uzunluğu korur. Ancak kasın tümünde kasılma olur. Sportif hareket
uygulamalarında bir direncin bu tür bir kasılmanın oluştuğu kuvvetle
sağlanır.
      •        Oksotonik Kasılma: İzometrik ve izotonik kasılmaların beraber
olması durumunda, yani kasılma esnasında kasın hem uzunluğunun hemde
geriliminin değişmesi durumunda oluşan kasılmadır. Hareket ettiren
güç büyüdükçe, kasın kasılma hızı küçük olur. Yükün kaldırılamayacak
kadar büyük olması halinde izometrik kasılma olur. Spor motoriğinin
çok yönlü özellikleri nedeni ile ayrı ayrı kasılma şekilleri
birbirine karışmaktadır.
      •        Egsantrik Kasılma: Dış dirençler karşısında pasif çalışma
şeklidir. Kasın gerilimi artarken, boyu uzar,yani konsantrik
kasılmanın aksine uzayarak gerçekleşen bir kasılmadır, dinamik bir
özellik taşır.
      •        Izokinetik Kasılma: Sporsal verimde uygulanan yeni bir kasılma
şeklidir. Izokinetik kasılma sabit hızda, hareketin tamamınca
maksimal bir kasılma oluşmasıdır.

Bu tanım ve kavramların yanı sıra antrenman bilimi açısından bilinmesi
gereken iki kavram daha vardır. Bunlar;
     1.        Salt Kuvvet: bir sporcunun herhangi bir sportif aktivite esnasında
geliştirip uygulayabildiği maksimal kuvvettir.
     2.        Relatif ( Görece ) Kuvvet: Vücut ağırlığının 1 kg’ına karşılık
olan kuvvet miktarıdır. Relatif kuvvet vücut ağırlığına büyük ivmeler
vermeyi gerektiren spor dallarında başarının belirleyicisi
olmaktadır.

       Sportif uygulamalarda her spor dalının öngördüğü değişik karakterde
kas tipleri vardır. Letzelter, bu tipleri şu kısımlara ayırmıştır;
Tonik Kas Tipi: Kuvvetli, ancak yavaş, özellikle statik çalışmalarda
etkindir. Bu kas tipi atıcılarda, güreşçilerde ve cimnastikçilerde
görülür.
Fazik Kas Tipi: Dinamik çalışma türlerinde görülür. Ritmik hareket
uygulamalarında gerilme ve gevşeme şeklinde özellik gösterirler. Bu tür
kaslarda kuvvetin hızından çok, kuvvet ve çabuk kuvvette dayanıklılık önem
kazanır. Bu tür kaslar daha çok yüzücü, kürekçi ve bisikletçilerde
görülür.
        Üçüncü Kas Tipi: patlayıcı – tonik, patlayıcı – balistik ve patlayıcı –
reaktivbalistik kas çeşitidir. Bu kas tipleri en kısa süre içerisinde en
büyük kuvvet oluşturan kaslardır.
        Patlayıcı – tonik kaslar büyük ağırlıkları en kısa sürede yenmeyi ön
gördüğünden haltercilerde görülür.
        Patlayıcı – balistik kaslar ise maksimal hızla küçük dirençleri yenen
sporlarda, yani hentbolcu ve voleybolcularda görülür ( sportif oyunlarda
).
        Patlayıcı – reaktiv – balistik kaslar daha çok konsantrik ve egsantrik
çalışmalarda önem kazanır. Özellikle kasa çalışmalarında tipik
karakterini bulur.
        Diğer kas tipi ise hızlı ve bir kerelik kasılmaları gerektiren Boks,
Eskrim ve Tenis sporlarında görülür.
        Sporda Kas Liflerinin Önemi ve Kas Çalışması
        Insanın kas yapısındaki kas liflerinin temel oluşumları aynı olmakla
beraber görevleri bakımından birbirinden farklı olarak üçe ayrılırlar:
     1.        Açık ( beyaz ) kas lifleri
     2.        Koyu ( kırmızı ) kas lifleri
     3.        Karışık ( intermediar ) kas lifleri
Beyaz kas lifleri, kalın ve çabuk tepki gösterirler. Uyarılma dereceleri
ve kasılma hızları yüksektir. Anaerobik kapasiteleri yüksek olmakla
beraber çabuk yorulurlar. Anaerob enerji metabolizmasına sahiptirler.
Kırmızı kas lifleri, yavaş ve düşük kuvvetle kasılırlar,ancak daha geç
yorulurlar. Beyaz kas liflerine oranla bu lifler beş kat daha fazla
miyoglobin içerirler. Buda dayanıklılıklarının bir göstergesidir. Aerob
enerji mekanizmasına sahiptir.
      Karışık türde ise, kimyasal bileşimine göre beyaz yada kırmızı kas
liflerinin özellikleri ağırlık kazanır.
Sonuç olarak, daha fazla kırmızı kaslara sahip olan sporcular dayanıklı,
beyaz kasları ağırlıklı olan sporcular ise çabuk kuvvet ve sürate yönelik
hareketlere yatkındırlar.
      Kuvvet gelişimi daha çok beyaz kas liflerine yapılan yüklenmelerle
gelişir ve anlam kazanır.
      Kuvvet Antrenmanlarında Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Sportif branşlarda teknik veya hareket özelliklerinin kinematik ve dinamik
taraflarının yeterince bilinmesi.
      Sinir – kas sisteminin çalışma yapısı ve teknik uygulamadaki
işlevlerine görekasların çalışma şekilleri hakkında bilgi.
Hareketlerin teknik uygulama aşamasında, kapsam ve yoğunluğun optimal
oranda olması.
      Kuvvet antrenmanı esnasında, bir motorik temel özelliğin öncelikli
olarak geliştirilmesi sonuçta bir başka özelliğin gelişimini
engelliyebilir. Unutulmaması gereken en önemli nokta kuvvet, sürat
ve dayanıklılık özelliklerinin kuramsal olarak birbirinden
soyutlanabildiği halde uygulama esnasında hiçbir zaman ayrı ayrı ve
soyut olarak düşünülmediğidir.
      Günümüzde üst düzey sporcularından kas grupları ve vücut kuvvetini
oluşturan elemanlar tek tek geliştirilmekte, sonra birleştirilerek
müsabaka hazırlığı kapsamına alınmaktadır. Bu ( hazırlık
çalışmalarında temel ilke çok yönlülüktür ) düşüncesinden yola
çıkılarak uygulanmıştır. Halbuki bugüne kadar hazırlık
çalışmalarının çok yönlülüğünün sonuçları, organizmadaki bazı
işlevsel değişikliklerin görsel gözlem ve bazı laboratuvar testleri
ile pozitif sonuçlarına dayandırılarak verilmiştir. Işlevsel
değişikliklerin pozitif olarak sunulması neden – sonuç ilişkisi
bulunması anlamına gelmez ve sadece bu noktaya dayanarak çok yönlü
hazırlık başlı başına ve tek yöntemsel ilke kabul edilemez. ( üst
düzey sporcularda sporsal başarının yükselmesi isteğine karşın, çok
yönlü hazırlık ister istemez sporsal başarı becerisinin
birleştirilmesi ilkesine ters düşer. Buda sonuç olarak, organizmanın
sporsal başarı becerisinin en yüksek aşamasına geçebilmesi için
gerekli olan yapısal, işlevsel branşlaşmayı engeller )
      Dinamik uyum ilkesinin yanı sıra kuvvet antrenmanının genel ve çok
yönlü antrenman görevleri unutulmamalıdır.
      Antrenman süreci içindeki uygulamalarda bir çeşitlilik ve çok
yönlülük sağlanarak, antrenmanın monoton olması engellenmelidir.
      Yüklenme şiddeti, kapsamı iyi ayarlanmış çok yönlü kuvvet
antrenmanı, aynı zamanda branşlaşma için gerekli temel koşulları
sağlayacaktır.
      Antrenmanın denge işlevi örnek, sürekli olarak özel çalışmaların
tekrarlanması sonucu organizma yıpranması çok yönlü yüklenmelere
oranla daha fazladır. Bu nedenle dengelenmesi gerekir.


Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar - Yorum Yaz