• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler

Hayri Solmaz'ın Kaleminden TB2L Yarı Final Değerlendirmesi

TB2L'de sonun başlangıcı (HAYRİ SOLMAZ) 14.05.2013 18:19:29

Hayri Solmaz'ın Kaleminden TB2L Yarı Final Değerlendirmesi

Türkiye İkinci Basketbol Ligi’nde son 4 belli oldu. İki Karadeniz takımı; Yeşilgiresun Belediye ile Trabzonspor, iki Ege takımı; Mackolik.com Uşak Üniversitesi ile Akhisar Belediye birbiriyle eşleşti. Bu demektir ki seneye hem Karadeniz’den, hem de Ege’den birer takım BEKO Ligi’nde olacak, iyi de olacak… 
 
Ozan Bulkaz’lı Mackolik.com Uşak Üniversitesi Lig birincisi olarak hiç de kolay olmayan 34 haftayı en önde kapattı. Kazanma alışkanlığı en yukarıda, fizik olarak güçlü, rotasyonu en oturmuş takımların başında geliyor. Önemli sakatlıklara rağmen tartışmasız sezonun flaş takımı. Açıkçası 1 – 8 eşleşmesinde Uşak’ın Best Balıkesir turunu iç saha galibiyetleri ile geçeceğini tahmin ediyordum ama koç Cengiz Karadağ’ın rakibi doğru analizi, cinlikleri ve hazırladığı strateji ile Best az daha ligin en büyük sürprizine imza atacaktı. İlk maçta deplasmanda alınan “bire on” kıvamındaki galibiyetten sonra, Uşak’ın kararlılığı, muhtemelen Robert Lowery’nin iç saha maçında sakatlanmasının da etkisiyle evinde sürpriz bir farklı yenilgi aldı Best. Son maçta Best’in “öldüresiye gömülü” bölge savunmasına Uşak başlarda çok zorlandı, ancak zamanla bir – iki giren dış şuttan sonra açılan Uşak yolun sonunu rahat getirdi. Sonuç sürpriz değildi belki ama alınan deplasman galibiyetleri işin heyecan boyutunu yükseltti. Uşak Lig birincisi; sallansa da Best’i geçti. İlk turda her ne kadar saha avantajını ellerinden kaçırıyor gibi olsalar da, iç sahada başlamak yine de önemli bir artı puan.  
 
Yıllardır Zafer Aktaş’ın nispeten düşük bütçelerle kurguladığı Akhisar Belediye, kanadı kırık Maliye Milli Piyango’yu 2 – 0’la geçti, seri sonunu bekleyerek Trabzon ile birlikte daha bir nefes alma şansı olan ikinci takım oldu. İçeriyi domine eden Darius Morrow ve Tyrone Nelson 35’er dakika süre alıyor Akhisar’da. Son dörde kalan takımlar içinde (eğer Trabzon Zuza ile Pinkney’i, Giresun da Ofoegbu ile Goodridge’yi bir arada oynatmayacaksa!) 4 ve 5 numaraları yabancılara teslim eden tek takım. Darius Morrow belirli kalibrasyonda, kendinden bekleneni yapan sağlam bir uzun. Tyrone Nelson ise yüksek fundamentalli bir oyuncu olmamasına rağmen 2 metrenin üzerinde ebadıyla, 1.80’lik oyuncuların atletik kabiliyeti ve oyunculuk niteliklerini barındırdığı için hem içeride, hem dışarıda oynayabiliyor, çabukluğuyla da direnç eksikliğini gideriyor. Türkiye’yi iyi tanıması da büyük avantaj. Akhisar’ın takım kurgusundan daha önce bahsetmiştik: Taşları yerinde, birbirini seven ve tamamlayan bir yapısı var ki o da önemli bir özellik. 
 
Uşak – Akhisar serisinin ilginç bir özelliği, her iki takımın da ligde oynadıkları iç saha maçlarını kaybetmiş olmaları. Birbirlerini çok iyi tanıyorlar. Kimin daha iyi hazırlandığını ve anlık performansların önemini göreceğiz bu seride. Şanslar eşit… 


 
Gelelim play-off’un Karadeniz ayağına… 
 
Yücel Platin ve Hasan Özmeriç… İki tane Birinci Lig’e hem takım çıkarmış, hem koçluk yapmış ve birbirini çok tanıyan tecrübeli antrenör. İki tane çok inanmış şehir, her iki tarafta da Birinci Lig havasını tatmış yerli ve yabancı oyuncular, her pozisyonda sağlam back-up’lar… Yok yok… 
 
Yeşilgiresun Belediye bu sezonun Uşak ile birlikte en çok sözü edilen ikinci takımı. Sene başındaki Federasyon Kupası’ndaki halleriyle bugün arasındaki pozitif fark çok etkileyici. Sayı ve nitelik olarak sürekli gelişen ve rotasyonunu tamamlayan bir takım. Direksiyon da tabii ki Alex Gordon… Koçla daha önce de çalışmış, özgüveni yüksek, kendisine verilen sorumluluğa vakıf, her an ağırlığını koyabilen ve eteğindeki taşları dökebilen bir karakter. Olmazı olur yapabiliyor. Takım içinde de bu rol paylaşımı benimsendiği için takım kurgusu tamam. Melih Sevda gibi bir tecrübenin son maçta yeniden devreye girmesi koçun elinde çok önemli bir silah. Diğer tüm departmanlar sezon başından bu yana olabilecek maksimum düzeyde; yani Giresun yarı finale hazır. 
 
Trabzonspor’a Torku Selçuk ile oynadığı ilk etap mücadelesi için %49 şans vermiştik, mahcup olduk. Yedinci bitirdikleri sezonda, saha avantajı rakipteyken, müthiş bir kararlılıkla Lig ikincisini 2 – 0’la geçmek kolay iş değil. Giresun’dan bahsederken en çok Alex Gordon’un altını çizdik, burada da doğal olarak El-Amin’den bahsedeceğiz. Galiba turun akıbetini de bu iki oyuncu belirleyecek. El-Amin önce oynatıyor, oynatmaya çalışıyor, doğru tercihleri hep kovalıyor ve kovalatıyor, iş başa düşünce de sazı eline almaktan hiç çekinmiyor. Bu sene İkinci Lig’in “prima”sı. Çıplak gözle en son Ankara’da Pi Koleji maçında izlediğimizde yeni gelen Pinkney’in henüz adapte olmadığı aşikârdı; ancak Torku Selçuk serisinde tanımlanan görevi benimsediği ve beklenen katkıyı verdiği de görüldü. Play-off ilk turunda Yunus Akçay yeniden forma giymeye başladı, katkı da verdi. Giresun’a hazır dediysek Trabzon’un da yarı final için hazır olduğunu söylememiz gerek.  
Bu seride de şanslar eşit… 
 
Gelelim son paragrafa… Yarı Final’e (aslında Final’e…) yükselen dört takımın da buraya hak ederek geldiklerini söylersek hiç yanıltıcı olmayız. Harcanan çok emek, bölünen hücreler ve gastrit olan mideler var bu süreçte. Dört Anadolu şehrinden ikisi seneye BEKO Ligi’nde olacak önümüzdeki sezon. Bu takımlardan daha önce Birinci Lig havasını sadece Trabzon tatmıştı; bu demektir ki en azından bir yeni şehir daha önümüzdeki sezon kurtlar sofrasında yerini alacak. Yeni bir, ya da iki renk daha en yukarıda olacak. 

Kaynak: basketfaul


1850 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın