bartugkemalakgul@gmail.com  twitter: @sincejanuary4

SEVİYE ATLAMAK

Anadolu Efes maçı, çıkışa geçmiş olan Trabzonspor için rüştünü ispatlama maçıydı. Trabzonspor M.P. ligde ve Avrupa’da galibiyet almaya başlasa da  takım oyunu konusundaki eksikleri devam ediyor.

Trabzonspor M.P., Efes karşısına kısaların etkili oyunuyla skorda üstün başladı. Ancak Efes’in Huertel önderliğinde topu iyi dağıtması ve Trabzonspor’un pota altındaki zaafiyetini kullanmasıyla hem maçın kontrolünü hem skor üstünlüğünü kaybetti.

İkinci yarıya Birkan’ın Odom’a yaptığı baskıyla başlayan Efes, maçtaki üstünlüğü çift hanelere taşıdı ve bundan sonrası Efes’in kaçıp Trabzonspor’un kovaladığı bir hale dönüştü.

Trabzonspor M.P rakibinin baskılı savunma yaptığı dönemlerde pas trafiğinde ve topu boyalı alana indirmekte çok zorlandı. Efes sıkı savunmanın yanında yaptığı faullerle rakibine kolay basket şansı vermedi. Bu stratejinin başarısını kaçan 11 serbest atıştan görebiliyoruz. Zaten iyi bir faul atıcısı olmayan Stipnoviç, böylece en etkisiz kaldığı maçlardan birini çıkardı.

Buna rağmen skor olarak son 2,5 dakikada maçı dengeye getirmeyi başardık. Ancak büyük kulüp olmanın en önemli koşullarından birinde yine sınıfta kaldık. Böyle maçlarda maç sonunu doğru ve iyi oynamak gerekiyor. Aksi takdirde bir türlü bir üst seviyeye atlayamazsınız.

Trabzonspor M.P olarak büyük takımlara karşı , özellikle Anadolu Efes ve Fenerbahçe, başa baş götürdüğümüz maçlarda maç sonunda ayakta kalamıyoruz. Bu noktada doğru karar veren, elleri titremeyen, güvenilir el eksikliği yaşıyoruz.

Kenardan gelip savunmaya enerji katan kısaların az süre aldığı maçlarda, pota altı savunmamızın başarısızlığı daha çok ortaya çıkıyor. Bu konuda da sezon başından beri pek aşama kaydedemedik. Özellikle Veliçkoviç’in savunma konusundaki zaafı, hücumda da etkisiz olduğunda daha çok göze batıyor.

Ayrıca, uzunların savunma dışında rebound konusunda da daha agresif olmaları gerekli. Çoğu maçımızda rebound üstünlüğünü elde edemiyoruz. Zaten savunmada rakibi durdurmakta zorlanırken, kaçırdıkları şutlarda da ikinci şansları verince maç kazanmak daha zor hale geliyor.

3 günde bir maç oynayan bir ekip için mağlubiyete üzülmeye zaman yok. Avrupa’daki Banvit maçına odaklanmalılyız. Ancak kronikleşen sorunlara da çözüm bulmak için de daha fazla gecikmemek gerek.