e-mail: alper_akgun_61@hotmail.com twitter: @Akgun_Alper

KOLAY MAÇ, ZOR GALİBİYET

Üç haftalık Efes-Fener-BJK periyodunu galibiyetsiz kapatan takımımız için ligin dibine demir atmış TED ile oynanacak maç moral bulma açısından önemliydi.

TED bireysel olarak bazı iyi oyunculara sahip olsa da bizim son üç haftaki periyotta oynadığımız oyun, onlara korku salacak cinsteydi. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı.

İlk periyotta pota altını iyi kullanarak başladık. Rakibin de savunmada en zayıf olduğu kısım pota altı olunca 10 dakikada 12 savunma ribaundu almamız bizi öne taşıdı. İkinci periyotta farkı 12’ye çıkartınca hem taraftarda hem de takımda “Maç bitti.” Havası oluşmaya başladı. Hardy’nin periyot boyu kenarda oturması ve takımdaki bu rehavet havası TED’in işine yaradı ve Morrison öncülüğünde farkı kapattılar.

İkinci yarıda takım düzenden uzaklaşmış bir şekilde, topu paylaşmada sıkıntı yaşayarak başladı. Tam bu sırada takımı yönlendirmesi gereken Guti sahada ruh gibiydi. Takımı maç sonuna canlı saklamak için rotasyonda Duşan ve Ozan Anton’u da kullanmamızla beraber TED kendi oyununu rahat bir şekilde oynadı ve son periyoda yalnızca 2 sayı önde girebildik.

Son periyotta ise biraz olsun toparlansak da havaya giren TED Ankara’yı durdurmak kolay olmadı. Wright ve Hardy’nin de devreye girmesiyle maç sonuna önde girdik. Tecrübe ve kalite farkını da kullanarak maçı son 2 dakikada çift hanelere taşıyarak kazandık.

Maç içinde top kayıplarımızı kontrol edemiyoruz. Yalnızca 5 top çalarken, 19 top kaybettik. Bu sıkıntımız TED’e ligdeki ilk maçını kazandırabilirdi. Zira kendilerinde bu oran 12/14. Gutierrez ve Lee bal yapmayan arı gibiler.

Moody’nin kariyer maçı olabilecek bir maçta tribünde olmasının bir açıklaması olmalı. Çünkü bu takımın hücumu Lee’nin eline bırakılmamalı. Guti geçen maçlara nazaran daha istikrarlı başlasa da ikinci yarı özlenen(!) haline geri döndü.

Geçen hafta oldukça sert eleştirdiğimiz Hardy ise gerçekten özlenen haline dönmüş gibi oynadı. Biz ondan bunu istiyoruz, konsantre olsun ve takımı yürütsün.

Bizim yıkıcı gücümüz uzunlarımız ise her zaman ki gibi maçı kazandıran detaylardı. Nasıl mı? Guard ikilimiz Guti ve Lee toplam 2 asist yapabilirken, Wright tek başına 5, Green ise 6 asist yaptı. Bu istatistikler tesadüf değil. Takımı sırtlayan Kadji-Green-Wright üçlüsü. Zaman zaman Hardy’de onlara eklenince iyi bir takım oluyoruz.

Guti, Lee ve bu maç oynamasa da Moody bu takımın oyun kurucuları değil. Her maç da bunu ispat ediyorlar. Moody’nin henüz çaylak olması ve zaman zaman iyi işler yapabileceğini göstermesi onu tolere edebileceğimizi düşündürtüyor. Ama gerçek bir oyun kurucu bulmak şartıyla…

Haftanın Hareketi: Ankara’da maça giden taraftarlarımızın maç içinde sık sık rakip seyirciyle birlikte söylediği İzmir Marşı, ülkemizin şu günlerinde geleceğe umutla bakabilmemizi sağlıyor.