Burak Yılmaz - CV

ARİFEYİ GÖSTERİP BAYRAMI GÖREMEMEK

     Ankara’dan Hayri Gür’e arabayla gelirken maçı kazanamayacağımızı düşünüyordum. Aliağa’nın hem Mersin’den hem de Erdemir’den daha güçlü olduğunu biliyordum. Geçen hafta Orhan ve Eurolig tecrübesi olan Pinkney’i kadrosuna katarak daha güçlü bir konuma gelmişti(Almayı düşünmediğimiz Barış Güney’i Mersin kadrosuna kattı). Kaan, Levent, Polat seviyelerinin üstünde oynasa da Gibson haricindeki yabancılarımız yokları oynuyordu. Bandırma kırmızı(sadece 1 yabancı oyuncu var) haricinde takımların sayı yükünün çoğunu yabancı oyuncular çekiyor. Yerli oyuncular daha çok savunma yönünde boy gösteriyor. Bu yüzden takımımız ne savunma ne de hücum yapabiliyor. Alan savunmamız 2 pasla dağılıyor ve pota altını savunamadığımızdan daha kolay hücum ribauntu veriyoruz. Her pozisyonda kısa ve kalıpsız kalmamız 1-1 savunmasının da eksik kalmasına yol açıyor. Takımda uyum, ahenk ve istikrarın yakalanamaması maçı kaybedeceğimizi gösteriyordu.

     Arife gününde 3 saatlik uyku ile salona vardığımda Aliağa’nın en skorer ikinci oyuncusu Toolson’ın hastalığı yüzünden oynayamayacağını öğrendiğimde maçı kazanabileceğimizi düşünmeye başladım. Hava atışıyla takımımız maçın başlarında hem savunmada hem de hücumda bocaladık. Milo yüzünden aslında sahada 4 kişiydik. Ersin’in 2’si üçlük olmak üzere ilk periyotta potamıza 12 sayı bıraktı. Çeyreği de 15-24 geride kapadık. Geçen sene Ersin, karşısında fizik olarak kısa ve savunması zayıf çaylak 3 numara bulduğunda takımımızda da sayı üretimi yapıyordu.  İkinci çeyrekte Ersin ve Pinkney ‘in dışarıda olduğu dönemde taraftarın desteğiyle takımımızın savunma direnci artmasıyla maçı kafa kafaya getirdik. Maçın en ilginç anı, ikinci çeyreğin sonlarında hücum yapacağımız durumda mola aldık. Mola dönüşü sahaya 4 yabancı oyuncuyla çıktığımız için teknik faul aldık. Rakip hem 2 serbest atış hem de hücum hakkına sahip oldu. Devreyi 37-36 önde kapadık. İlk yarıda 2 senedir kayıpları oynayan Serhat, 7 sayı ile takımımızın en skoreri idi. İlk yarıda Aliağa Gibbson’ı  Ratkovica ile çok iyi tuttu(Bundan öncede sonrasında da ikinci skorer bulamazsak rakiplerimiz Gibbson’a takımlarının en iyi dış savunucusunu vereceklerdir). İlk yarının sonlarına doğru Randle ‘ın sakatlık geçirmesi ikinci yarıda ritminin kaybolmasına, 2 üçlükle başlayan elinin soğumasına neden oldu.

     Üçüncü çeyreğe Aliağa Ümit Sonkol’un oyuna ağırlığını koymasıyla ibreyi kendi lehine çevirmeye başladı (Ümit 4 üçlük ve basket faulle 3. çeyrekte 15 sayı üretti) . 29. dakikada skor 51-60 gerideydik. Ratkovica’nın  faul problemine girmesiyle Gibbson  kendine gelip sayılar üretmeye başladı. Çeyreği 56-60 geride tamamladık. Son çeyreğe Levent’in sayısı ve Polat’ın top çalarak başlattığı hücumda fast break’i  basket faulle tamamlayarak skoru 60-60 beraberliğe getirdi(Eşitlikten sonraki durum =7-17).  Polat’ın faul atışını kaçırması,  dönüşünde 2 sayı yedik. Ardına da 2 tane 3 lük yememizle beraber maçın son 6 dakikasında maçın bittiğini gösteriyordu. Bu anda savunmada direnç gösterip hücumlardan boş dönülmesi, savunma ribauntlarının alınamaması, rotasyonun darlığı, verimli oynayanların yorgunluğu, yabancı oyuncuların varlık gösterememesi, lider oyuncunun bulunmaması, sorumluluk alabilecek seviyede yerli oyuncunun eksikliği, takımda panik havasının başlaması, kaybetme psikolojisinin devreye girmesi gibi faktörler maçtan kopmamıza neden oldu.

     Lig başlamadan Lig Tv 3 deki basketbol programında Mehmet başkan Sadri Şener’in basketbol şubesine maddi manevi destek vereceğini söylüyordu. Geçen 4 haftada 2’si sahamızda olmak üzere 3 hedef maçını kaybettik. Bu sürede rakipler hamle yaparken yöneticilerimiz seyrediyordu. Mevcut takıma ilk 5 başlayabilecek seviyede yerli ve yabancı oyuncu lazım. Hafta içi transfer yapacağımız konuşuluyor. Bailey yerine Alex Gordon, Randle(2007-08 sezonunda Oyak Renault ile 30 maçta ortalama 37 dakikada 11,63 sayı 8,2 ribauntla oynamıştı, bu formunu TS’de gösteremedi) yerine de Mark Salyers. İki oyuncu da takımımız sayı üretimini artıracaktır. İkisinin de lider özelliğinin etkisiyle son dakikalarda eli titremeden sayı ve maçı kazanmamızı sağlayacaktır. Yalnız Salyers’ın savunma yönü zayıftır. Bu yüzden Milo’nun sözleşmesinin bitmesiyle beraber pota altını karartacak ribaunt alacak 2,11 boylarında kalıplı bir pivota ihtiyacımız var. Geçtiğimiz senelerde BBL’de oynamış, şu an İran süper liginde oynayan Jamaikalı 34 yaşında 2,11 boyunda 100 Kg olan Kimany Ffriend şartları uygunsa alınabilir. BBL istatistiklerine bakarsak:
Bornova Belediyesi(2010-2011): 15 maçta ortalama 32 dk. 16 sayı, 8.7 ribaunt, 0.8 asist,0.6 Blok.

Mersin Bşb.(2008-2009): 28 maçta ort. 30 dk. 14,75 sayı, 7.4 ribaunt, 1.4 asist, 1.1 blok.

BJK(2005-2006): 27 maçta ort. 24 dk. 11,37 sayı, 8.4 ribaunt, 1.4 asist, 0.8 blok
Alex Gordon’a bakarsak:

Oyak Renault(2008-2009): 30 maçta ort. 37 dk. 20,87 sayı, 3.6 ribaunt, 4,4 asist, 1,3 top çalma, 3.9 top kaybı. Ayrıca bu sezonda ligde sayı kralı olmuştur.
Kepez Bld.(2009-2010): 5 maçta ort. 32 dk. 13,60 sayı,2.4 ribaunt,3,8 asist, 1,0 top çalma, 4,4 top kaybı.

Erdemir(2009-2010): 24 maçta ort 22 dk. 9,92 sayı, 2.1 ribaunt, 3.2 asist, 0.9 top çalma, 2.2 top kaybı.

      Bu transferleri yaparsak daha iyi konuma gelebiliriz. Üzerine 1,90 üzeri yerli 1-2 numara savunucu bulmamız lazım. 3 numaraya ne yapıp ne edip Caneri kiralamamız gerekiyor.

     Herkesin Kurban Bayramını kutlar haftaya Edirne maçında görüşmek dileğiyle …