• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler

Oğuz Zeytin
oguz.zeytin@gmail.com
GİDENLER GELENLER HAFTASI
16/12/2010

  

Oğuz Zeytin - CV ( Yazarın Önceki Yazıları ) zeytin@trabzonbasket.com


GİDENLER GELENLER HAFTASI

Medical Park Trabzonspor, ilk dokuz hafta itibariyle Beko Basketbol Ligi’nde beklenen performansın altında kaldı. Kadroya eklemeler yapılması da kötü gidişi engelleyemedi. Sezon öncesi hazırlık döneminden bugüne dek başta sakatlıklar olmak üzere fikstür, maddi zorluklar gibi birçok sebebi dile getirdik. Bekledik. Ama Tofaş ve Mersin BŞB galibiyetlerinde bile ışık göremedik. Son Olin Edirne mağlubiyeti ise sabır taşını çatlattı, Alaeddin Yakan’la yollar ayrıldı.

Trabzonspor’un profesyonel anlamda basketbola yatırımı 2008 yılında Alpella’nın devralınması ile başladı. Takımın başında Alaeddin Yakan vardı. İlk sezonda birinci lige yükselme hedefi son maçta ıskalanmıştı. 2009 yılında ise biraz daha tecrübeli kadrosuyla Trabzonspor, Beko Basketbol Ligi’ne yükseldi. Hocayı eleştirebilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz. Ama yaptıklarını da görmezden gelemezsiniz. Evet, tarih yazıldığında Trabzonspor’u Birinci Lig’e taşıyan hocanın karşısında Alaeddin Yakan adı olacak.

Beko Birinci Ligi yapısı gereği TB2L’ye benzemez, bugünü geçmişle kıyaslama yanlışına düşmemek lazım. Yönetim hataları da vardır, koçun hataları da… Yönetimlerin değişmesi, (özellikle de Trabzon kentinde basketbola talip olabilecek insanların sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini düşünürsek) çok çok zor. Zaten basketbolda, yönetimin görevi “doğru organizasyonu-planlamayı” sağlamaktır. Sahadaki basketbola etkisi, uzaktır; endirekt faktördür. Geriye kalan tek seçenek koç değişikliğiydi. 

Benim hocamızdan beklentim altyapı faaliyetlerinde ağırlığını koymasıydı. En büyük hayal kırıklığım böylesine önemli bir yetiştiriciden altyapı konusunda faydalanamamaktır. Bu hususta kendisine ne tür imkanlar sağlandı ya da sağlanamadı bilemiyoruz.

Sahada oynanan basketbola gelirsek… Evet, daha çok mücadele eden, her topa atlayan, savunmada yardımlaşan bir ekibi bu sene göremedik; üzüldük. Hazırlık maçlarında, sakatlıklardan yakınırken yanında oturan gençleri 20 fark gerideyken bile kullanmadı; şaşırdık. Cs Cafe Crown ve Bjk Cola Turka karşılaşmalarında etkili olan alan savunmasında ısrarcı olmadı;  anlam veremedik. Kendimce ikazlarda bulundum.

Fakat “bu takımı Beko’ya babam da çıkarırdı” diyenler çıkacaktır. Somut sebepler göstermeden hocanın gidişiyle eleştiri oklarını sivriltmeye başlamışlardır. Bizim insanımız etiketlemeyi sever ya, yarın adım “Alaeddin Hoca’cı” olursa şaşmam. İnsanları yaptıkları güzel şeylerden dolayı takdir edememek sorgulanmalı. Şahsen, hocamıza Trabzonspor’a kattıkları için teşekkür ederim. Bana göre eksikliklerini de yukarıda paylaştım.
 
Yeni koç olarak tecrübeli Sırp çalıştırıcı Dragan Sakota ile anlaşıldı. Yıllarca Avrupa basketbolunda önemli takımlarda görev yapmış, 2006 Dünya Şampiyonası’nda Sırbistan – Karadağ Milli Takımı’nın başında yer almış.

Sakota denince akla, genç yaşta keşfettiği önemli oyuncular geliyor: Mrsic, Stojakovic, Diamantidis, Zisis gibi yıldız oyuncuları 17 yaşında keşfetti. Başta Caner olmak üzere diğer gençlerimiz Sakota’dan faydalanmalı. Ayrıca Rasic’in daha rahat oynayacağını düşünüyorum. Sakota tarzı, eski Yugoslavya kökenli koçlar son dönemde değişen basketbola ayak uydurmakta zorluk çekmekte. Sert, disiplinli, sisteme bağlı çalışmaları daha tempolu oynanan oyuna uyum sağlamada güçlük çekmelerine sebep oldu. Dileriz Sakota, bahsettiğimiz sorunla karşılaşmaz.

Koçu bekleyen diğer bir zorluk ise lige yabancılık olabilir.  Fakat Beko Basketbol Ligi, artık Avrupa’nın önde gelen ve takip edilen liglerinden biri oldu. Asistan koçların takımda kalması ve ekipte yer alan Sırp oyuncuların Sakota’ya yardımcı olacaklarını düşünürsek, koçun işi kolaylaşabilir.

Alaeddin Hocamıza emekleri için bir kez daha teşekkür ederim. Bu kararın onun için de hayırlı olmasını dilerim. Sakota’ya ise hoş geldin diyorum. Trabzon’da basketbol adına bir şeylerin iyi gitmesini istiyorsak yeni koça destek olmalıyız. Trabzon’da basketbol kültürünün gelişmesi için Sakota’dan her alanda faydalanmalıyız. Geçmişte yapılan hatalar, gerçekleştirilemeyen planlardan ders çıkarıp geleceğin temellerini sağlam atmalıyız. Yoksa vizyonumuzu “ligde kalmak, play-off oynamak” gibi hedeflerle daraltırsak, sadece görünürde ilerlemiş oluruz; gerçek anlamda yerimizde sayarız. Belki de gerileriz… Son beş aydır yaşadığımız gibi!

NOT: Kaptan H. Jamison’ın sakatlığı dolayısıyla takıma takviye yapıldı. Geçen sezon Banvit’te oynayan G. Cakic geldi. Kendisi uzun forvet (PF) pozisyonunda oynamaktadır. Kariyerine kısa forvet (SF) olarak başladı. Zamanla en kuvvetli özelliği olan atletizmini yitirip ayakları yavaşladıkça uzun forvet pozisyonuna kaydı. Yüzü dönük oyunu ve ince yapısıyla diğer Sırp uzunumuz V. Dragojlovic ile benzer özelliklere sahip. Ama boşluğunu doldurmak istediğimiz Jamison’ın oyunu çok daha farklıydı. Potaya yakın alanda sırtı dönük (post-up) oynayabilen Jamison yerine dışarıdan şut atan Cakic’in tercih edilmesi bu transfer için kafamda soru işaretlerini doğurdu. O ki 4 numara arıyorsunuz, mevcut kadrodaki Serhat Büker’e şans verilemez mi? Hadi’nin enerjisi rotasyonda süre almaya yeterli değil mi? Eğer bu oyunculara güvenmiyorsanız, neden sezona girilirken kadroda tuttunuz? Takımın en etkili oyuncusu Wright bu pozisyonun sürelerini doldurmuyor mu? Ama yok, “biz Cakic’i 5 numara oynatmak için aldık” derseniz, yanılırsınız. Bu takımın bireysel bazda ihtiyacı, pota altı savunmasında etkili, atletik uzundur. Cakic’in maliyetinden çok daha az fiyata getirilebilecek oyuncular var. Ama yöneticilerimiz bütçe sıkıntısından dem vurup parayı aynı tarz oyunculara yatırıyorlar. Diğer tarafta ise mevcut oyuncuların alacakları yığılıyor. Bu saatten sonra bize sadece başarı dilemek kalıyor.



1998 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

TRABZON’DAN BİR KUPA GEÇTİ - 28/04/2015
Trabzon’dan bir kupa ve sayısız anı geçti üç günde. En sonda söyleyeceklerimle başlayayım: Teşekkürler Trabzonspor!
KARNE ZAMANI - 12/01/2015
Trabzonspor MP için karne zamanı geldi. Karnemizin şablonu biraz farklı olacak, detaya girmeden mini SWOT şeklinde analiz etmeyi uygun gördüm. Sözü uzatmadan başlayalım:
VEDA - 25/12/2011
Sevgili basketbolseverler, Dünkü Pınar KSK maçı ile ilgili yorumlarımı yazmam gerekirdi bu satırlarda. Ancak bizler basketbol konuşmaktan çok kişileri tartıştığımız için maçtan bahsetmeyeceğim.
CUMARTESİ YAZ – PAZAR KIŞ - 19/12/2011
2010 Haziran’ından bu yana Trabzonspor Basketbol Takımı ile ilgili izlenim ve düşüncelerimi siz değerli okuyucularımla paylaştım.
SİNAN ERDEM GÜNLÜĞÜ - 10/12/2011
TBF haftanın tüm karşılaşmalarını tek güne sıkıştırınca, bize de yayın piyangosundan saat 13:00 maçı çıktı. Ataköy’deki Sinan Erdem Spor Salonu’nda o saatteki maça yetişmek için şehrin diğer ucundan sabahın erken vaktinde yola koyuldum.
SON HUCÜM TARTIŞMASI - 08/12/2011
Trabzonspor Basketbol Takımı’nın Hacettepe Üniversitesi karşısında aldığı mağlubiyet sonrası en çok konuşulan/tartışılan başlık “son hücum”du.
DİRENİŞ VE HÜZÜN - 04/12/2011
Üç haftadan beri, Edirne’deki galibiyetten sonra Hacettepe Üniversitesi maçına odaklanmıştım. Banvit ve Galatasaray gibi zorlu dönemecin ardından yeni yabancıların takıma daha fazla uyum sağlayacağını düşünmüştüm.
ABDİ İPEKÇİ’DEN… - 28/11/2011
Bir yanda anlamsız deplasman yasakları… Diğer yanda Trabzonspor’umuzu izleme ve sessiz de olsa destekleme arzusu…
HACETTEPE’YE HAZIRLIK - 22/11/2011
Banvit… Ülkemizde 2000’li yılların en önemli basketbol organizasyonlardan biri, belki de en iyisi. Altyapılardaki doğru planlamaları, şirket-takım rol paylaşımındaki isabet “Banvit modeli”nden bahsedilmesini sağlıyor.
 Devamı