• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler

İsmail Alkan
TB2L NORMAL SEZON VE PLAY-OFF'LARA BAKIŞ
05/05/2013
  twitter/ialkan       

alkan5361@hotmail.com ( Yazarın Önceki Yazıları )


  

TB2L NORMAL SEZON VE PLAY-OFF'LARA BAKIŞ 05.05.2013

Yabancıların domine ettiği lige yabancısız direnmesine rağmen başaramayan İzmir BŞB, organizasyon ve maddi anlamında yokları oynayan İstanbulspor ve Efes’in altyapısı Pertevniyal’in küme düşmesiyle 34 haftalık maratonun tamamlandığı TB2L’de şimdi de Play–Off heyecanı başladı.

Play-Off’lara geçmeden normal sezonla ilgili hafızalarımızda kalanları paylaşmak istedim.  Öncelikle bu sezon TB2L’ye getirilen 2 yabancı hakkının ligi ne hale getirdiğini genel istatistiklere baktığımızda çok rahat anlıyoruz.

Parayı veren düdüğü çalar misali istatistiksel anlamda tüm kategorileri yabancılar parsellemiş durumda.

İlk devre küme düşme adayı olarak anılan takımlar yaptıkları üst düzey yabancı takviyeleriyle lige tutunmayı başarırlarken, Türk basketbolunun yerli oyuncu fabrikası konumunda olup yabancı oyuncuya direnen İzmir BŞB’nin ve yabancı furyasına uyduğu halde lige tutunamayan yine bir başka basketbol fabrikası olan Pertevniyal’in küme düşmesi oldukça üzücü ve bir o kadar da düşündürücü.

Yerli oyuncu yetiştirmenin uzun, zahmetli ve kalıcı yatırımlarla mümkün olduğunu düşündüğümüzde; bu zahmeti es geçip, yabancılarla günü kurtarmanın ülke basketboluna ne katkı vereceğini önümüzdeki yıllarda hep beraber göreceğiz.

Bu bölüm ayrı bir yazı konusu, bir başka yazımızda değiniriz ancak Federasyonun TB2L’de 2 yabancı hakkını bir kez daha düşünmesi gerekir diye düşünüyorum. Çünkü basketbol salt başarıya endeksli bir spor dalı değildir. Hız, güç ve ani kararlar alıp verebilme yeteneğini bir araya getirdiğimizde; gençlerin yetiştirilip geliştirilmesi, hayata hazırlanması ve spor yaşamlarında aldıkları eğitimleriyle ileride görev alacakları muhtemel pozisyonlarında ülkeye verecekleri katkıları da iyi analiz etmek gerekiyor.

Bu analizi de bizim değil, aslında Basketbol Federasyonu ve kulüplerimizin yapması gerekir.

*******************

PLAY-OFF'LARA BAKIŞ 

Play-Off’lara geçtiğimizde ise sıralamalarda ufak tefek oynamalar olsa da ilk 8 takım az çok zaten bekleniyordu. Şu saatten sonra artık sıralamaların da pek anlamı kalmadı, çünkü play-off karşılaşmaları çok daha farklı, çok daha üst düzey geçer. Bunu da, ilk iki sırayı alan takımların rakiplerine yenilip seride 1-0 geri düşmesiyle ilk karşılaşmalarda görmüş olduk.

TORKU SELÇUK ÜNİVERSİTESİ 75-80 TRABZONSPOR

Bu eşleşme en zor ve en karmaşık olanıydı. Bunu da son yazımızda belirtmiştik. Hatta en zor olanı yapıp, “Eğer ki kırılgan yapıya bürünmez ve direnç gösterebilirse kadro yapısı olarak kesin favori Trabzonspor’dur”  diye tahmin yorumu yapmıştık. Yanılmadık. Bizi yanıltmayan ise; son 5-6 haftalar kırılgan yapıya bürünüp momentumu kaptırdığı her maçta direnç gösteremeyen takımın gösterdiği üst düzey performans oldu. Çünkü takımdaki oyuncuların tamamı tecrübeli ve bu tarz kritik maçları kaldırabilecek kapasitededir. Tabii ki bu oyuncuların motivasyonu da önemliydi. Bu anlamda yönetimi ve teknik heyeti de ayrıca kutlamak gerekiyor.

Yine bu maçla ilgili yaptığımız değerlendirmede, rakibin Hadi ve Yalçın gibi sert/agresif oyuncuları olduğunu ve Trabzonspor’u  zorlayabileceğini belirtmiştik.  Öyle de oldu. Ancak Trabzonspor’u asıl zorlayan Granger’in ekstra performansı oldu. Tersi olsa Trabzonspor maçı çok daha erken koparabilirdi.

Hani  “Guardın kadar konuş” derler ya, basketbolda en önemli pozisyon beyin (Guard) ve çember savunmasıdır (Pivot). Trabzonspor El-Amin ile beyin kısmını çok önce halletmişti, sıkıntı çember savunması  ve hücum ribauntlarındaydı, onu da Pinkney takviyesi ile halletmiş gözüküyor. Takım olarak yapılan üst düzey savunmanın yanında, yerli katkısı olarak Önder ve Orçun’dan gelen inanılmaz katkı ise galibiyetin anahtarıydı.

Kısaca Trabzonspor “Takım” olarak Play-Off’lara en sert, en dirençli ve en hazır giren takım oldu. Üstelik son haftalarda kırılgan bir yapıdan bu aşamaya gelmek tecrübe ile alakalı olsa gerek.

Çarşamba günü Trabzon’da oynanacak olan serinin ikinci maçında bu iş biter diyebilmemiz için hiç taviz vermeden takımın aynı direnci göstermesi gerekiyor. Gösterirse bu iş 2-0 ile Trabzon’da biter.

Son 3 sezondur BBL’nin kapısından dönen Konya temsilcisi Torku Selçuk Üniversitesi ise son Halil Üner hamlesine rağmen bu hedefin ilk raundunu kaybetti, üstelik evinde. Kaybedilen bu tarz maçlardan sonra ilk maçın rövanşına hazırlanıp takımı motive etmek oldukça zordur. Fakat Halil Üner tecrübeli bir koç,  kadrosu da tecrübeli oyunculardan oluşuyor, bence pes etmeyeceklerdir.

Bu eşleşmenin kilidini çözecek olan öğe, yukarıda da bahsettiğimiz gibi beyin (Guard) ve çember savunmasıdır (Pivot). Bu iki önemli parçada üstün olan taraf  Trabzonspor olduğu için Konya ekibinin işi oldukça zor.

YEŞİLGİRESUN BELEDİYE 90-74 DARÜŞŞAFAKA

Bir anlamda piyangodan çıkıp son anda TB2L’ye katılım göstermesine rağmen belki de sezonun en flaş takımı olan Yeşilgiresun Belediye ile bir basketbol ekolu olan Darüşşafaka eşleşmesinde bir adım önde olan taraf; Alex Gordon’un direksiyonda olduğu Yeşilgiresun Belediye gibi gözüküyor. Bunu da ilk maçı alıp seride 1-0 öne geçerek kanıtladılar.

Oyun kurucuların ne kadar önemli olduğunu söylemiştik, bir örneği de Alex Gordon.  Alex  iyi bir oyun kurucu odluğu kadar keskin de bir şutör. Bence tek eksisi kendine olan güveniyle fazla zorlaması. Bunu da Yücel Platin son zamanlarda kısıtlamış gibi gözüküyor. Takım olarak bir artıları da 1-5, yani Alex/Obinna uyumu ki, takımı taşıyan en önemli faktör de bu zaten.

Basketbola spor eşittir dostluk penceresinden baktığımız için Yeşilgiresun’a ayrı bir parantez açmak istiyorum. Sezona kısa bir süre kala TB2L’ye katılıp ilk hedefi ligde kalabilmek olan bir takımın bugün ulaştığı başarıyı görmezden gelip es geçmek emeğe haksızlık olur. Tabii ki bu emeğin baş aktörü; yıllardır düşük bütçelerle  mücadele edip kendisini pişiren ve mücadele direncini geliştiren, kısa zamanda dengeli kadro kurup (İçlerinde sporcu ahlakına ters oyuncular olsa da) bu kadronun parkedeki mücadelesinde oyuncularıyla bütünleşmeyi sağlayabilen koçları Yücel Platin’dir.

Giresun kenti gelen başarıyla yetinmeyip belki daha fazlasını isteyecektir. Haklılar da. Ama unutmasınlar ki, hızlı çıkışın her zaman hızlı düşüşü olur. Takım BBL’ye çıksa da çıkmasa da ulaşılan bu başarıyı organizasyonlarının temeline yayarak pekiştirsinler. Kısaca organizasyonlarını sağlam kurup geleceğe yaysınlar. Bence Giresun kentine basketbol adına yapılabilecek en önemli katkı; kısa vadeli başarıdan öte, basketbolun geleceğe aktarılması olacaktır.

Bir parantez de olası Yeşilgiresun-Trabzonspor eşleşmesine  açalım. Ki öyle gözüküyor. Son yaşananları göz önüne aldığımızda iki komşu kentin tekrar karşı karşıya gelmemesi adına atılacak adımlar olduğunu düşünüyor ve bekliyorum. Çünkü Yeşilgiresun adına yaptığımız son yorumlarımızda bu günleri görerek altını özellikle çizmiştik. Fırtına yakın, bizden söylemesi!

Darüşşafaka bölümüne kısaca göz atacak olursak; Daçka ve  Aziz Bekir kolay pes etmez. Seriyi üçüncü maça taşıma ihtimalleri de oldukça yüksek. Ama eğer ki Alex Gordon/Obinna ikilisi  aynı performans ve uyumlarını devam ettirebilirlerse ibre Yeşilgiresun’dan yana gözüküyor.

AKHİSAR BELEDİYE 83-73 MALİYE MİLLİ PİYANGO

İskelet kadrolar başarıların en önemli anahtarıdır. Yıllardır bunu muhafaza eden Akhisar Belediye bu uyumun meyvelerini topluyor. Parkede izlerken pek katkı vermiyor gibi gözüken fakat bir çöpçü gibi çalışan Nelson, yılların emekçisi Levent, Bornova dönemlerinden tanıdığımız Serdar gibi pes etmeyen oyun kurucularıyla iyi bir ivme yakaladılar ve “Takım” oldular.  

Bu artılarını ilk maçta BBL hedefini revize eden Maliye Milli Piyango’yu yenip seride 1-0 öne geçerek kanıtladılar. İkinci maç için bir şey söylemek zor fakat bu eşleşmenin favorisi Akhisar gibi gözüküyor.

Bir çok kulübün kadrosunda görmek istediği Hakan Yapar dahil ligin en dengeli kadrosunu elinde bulunduran Maliye Milli Piyango’ya bakarsak işleri oldukça zor. Bu zorluk ise oyuncu yapısından değil, kulübün bakışından kaynaklanıyor.  Lige BBL hedefiyle başlayıp en önemli zamanda BBL hedefini revize etmek oyuncular bazında ciddi bir kırılmaya sebep olmuştur. 

Neredeyse ligin en değerli yerli oyuncularını barındıran Maliye’de kulüp bazında bir hedef olmasa bile  oyuncular bazında ciddi direnç bekleyip, ikinci maçta seriyi eşitlerler diye düşünüyorum. Fakat üçüncü maç için aynı şeyi söyleyemiyorum, çünkü dedik ya, kulüp oyuncularına bu hedefi vermeyince mental olarak bireysel toparlanmak zordur.

MAÇKOLİK.COM UŞAK ÜNİVERSİTESİ 64-67 BEST BALIKESİR

Bu eşleşmede herkesin kesin favorisi açık ara Uşak Üniversitesi idi. Fakat BBL hedefi olan takımlar için en ciddi tehlikenin Best Balıkesir olduğunu geçmişte yaptığımız yorumlarda belirtmiş ve altını çizmiştik. Çünkü her ne kadar son haftalarda gevşeklik gösterseler de, her iki devre Trabzonspor’u yenme başarısı göstererek kanıtladıkları gibi, “Takım” olmayı becerebilen ikinci devrenin flaş takımıydı Best Balıkesir.

Bir altını çizdiğimiz nokta da 1-5 (Guard-Pivot) uyumuydu. Bu maçta Lowery-Pasko uyumu ile gelen 37-53’lük ribaund üstünlüğü Uşak’ın ipini çekti. Ayrıca Uşak’ın çembere inmeyip, gününde olmayan Carter’in dış atışlarda çok zorlaması da mağlubiyetin baş mimarıydı.

Basketbolda tahmin yürütmek onun için zordur. Hele ki havasının çok farklı olduğu Play-Off’larda bu tahmini yürütmek daha da zor. Ligi lider bitiren Uşak’ın, 8. Sıradan play’off’lara giren, üstelik dolu salonda Best’e mağlup olmasını kimse beklemiyordu açıkçası. Ama dedik ya “Guard’ın kadar konuş”, bu maç bize bunu bir kez daha kanıtladı.

Şimdi seride 1-0 öne geçen Best ikinci maçta işi bitirebilir de. Ancak Uşak’ın o kadar kolay pes edeceğini düşünmüyorum. İlk maçı liderliğin getirdiği hava ve gevşeklikle kaybetseler de, ikinci maçta böyle bir rehavet şansları yok. Ben serinin 1-1 olup üçüncü maçın Uşak’a taşınacağını düşünüyorum.

İsmail Alkan 



3306 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BASKETBOL POKER MASASI! - 26/07/2018
Son yaşananlar adeta poker masasını andırıyor diyerek başlayalım…
BU CAMİA SENİ TAŞIMAZ! - 16/05/2018
Basketbol için çırpınan, fikir üreten, yöneten, çalışan, emek veren, tribünde destekleyen, eleştiren veya sahiplenen, kısaca kendisini Trabzon’da basketbolun bir parçası olarak gören kim varsa arka planda hor görüp aşağılarken,
ONUR MÜCADELESİ - 08/05/2018
Şöyle maç öncesine baktığımız zaman karşılaşmanın favorisi hiç kuşku yok ki Yeşilgiresun Belediyespor’du.
MUTLU SON’A(!) BİR ADIM DAHA! - 24/04/2018
Ligin 26. Haftasında Demir İnşaat Büyükçekmece’ye karşı geri dönen iki yabancımızla çıktığımız maçta beklediğimiz gibi mağlup olarak küme düşme hattına bir adım daha yaklaştık.
BU AYIP HEPİNİZİN - 17/04/2018
Basketbolda “Geliyorum” diyen ve sürekli uyardığım kriz sonunda patlayarak Trabzonspor markasını yerle bir etti.
ATEŞTEN GÖMLEK - 10/04/2018
Öncelikle kimsenin yanaşma cesareti gösteremediği çok zor bir dönemde ateşten gömleği giyerek Trabzonspor’a sahip çıkma cesaretini gösteren Ahmet Ağaoğlu ve ekibini kutluyorum.
GOLFU SEVEN - 03/04/2018
Kolay iş değil. Olabilecek çoğu insan uzak dururken, Ahmet Ağaoğlu ise çok zor bir dönemde Trabzonspor başkanlığına adaylığını açıklama cesaretini gösterdi.
YANLIŞTAN DÖN BE USTA? - 27/03/2018
Yazmayacağım diyorum ama yazmadan da olmuyor çünkü canım yanıyor.
AİDİYET DUYGUSU KAYBOLUNCA - 20/03/2018
Ligin 21. Haftasında eski koçumuz Nenad Markovic’in çalıştırdığı Gaziantep Basketbolu 91-86 mağlup eden Trabzonspor çok kritik bir galibiyet aldı.
 Devamı