e-posta: emre.ergenc@gmail.com

 

Trabzonspor’un ligdeki önemli rakiplerinden biri olan Maliye Milli Piyango (MMP) ‘yu izlemek üzere bugün Ahmet Cömert’te idik Çağkan Gazioğlu ile. Maçın analizine geçmeden önce, Pertevniyal ile ilgili naçizane bir kaç tespit yapmak istiyorum. Pertevniyal, Anadolu Efes’in altyapısı olması ve güçlü bir lise camiasına sahip önemli bir takım olmakla beraber, ne altyapı misyonunu ne de lisenin getirdiği ağırlığı hiçbir şekilde parkeye ve salona yansıtamıyor. Salonda öyle bir hava var ki, velilerden başka izleyici yok gibi. Takıma hiçbir itici destek yok. (Evet 2. ligin geneli böyle ama bir belediye takımından bahsetmiyoruz)  Diğer bir konu da, Pertevniyal gibi bir misyon takımının neden 2 yabancı ile oynadığı. BBL hedefi olmayan, tek amacı oyuncu yetiştirmek olan bir takım, neden 2 yabancı ile oynar anlaşılır iş değil. (2 yabancı da 30 dakikanın üzerinde süre alıyor) Maçı izleyen Anadolu Efes Altyapı Koordinatörü Çetin Yılmaz’ın oyundan ve takımdan hiç memnun olmadığı yüz ifadesinden okunabiliyordu. Çevremizde oturan lise camiasının büyükleri de, takımın amaçsızlığından ve ruhsuzluğundan şikayet ediyordu. Türk basketbolu adına önemli noktalar bunlar. TB2L’de gerek takımlar, gerekse hakemler içinde ciddi uçurumlar var.

Gelelim maça. Maliye Milli Piyango (MMP), Pertevniyal karşısında oyunun ilk yarısını çok rahat oynadı. Hakan Yapar ve Ümit Türkoğlu boyalı alanda, Graham da dış bölgede takımı çok iyi yönlendirerek genç Pertevniyali sahadan sildiler. Müthiş hızlı hücumlar, alley-oop’lar, smaçlar,vs. ilk yarı boyunca MMP istediği herşeyi yaptı. Orbay, Recai ve Williams da takım rotasyonunda verimli isimlerdi. Buna karşın Pertevniyal çok çaresiz bir görüntü verdi. Koç Alaaddin Yakan, genç oyuncularını kazanmaya çalışıyor ancak kendisi kalpten gidecek bu gidişle. Cedi Osman ve Ramazan dışında şu isim katkı verdi diyebileceğimiz kimse yoktu koca ilk yarı boyunca Pertevniyal’de. Çok hata - az doğru iş yapan Brown’un katkısı da çaresiz Pertevniyal için bir değer olarak yazılabilir. MMP’de Ümit Türkoğlu ve Hakan Yapar, takımın patronları. Özellikle Ümit Türkoğlu, agresifliğin ötesinde bir dürtüyle oynuyor. İşe yarıyor ancak ciddi bir deplasmanda olaylara sebep olabilecek cinsten tuhaf bir motivasyona sahip.

İkinci yarıda Pertevniyal, ara ara geri dönüş yapmak için uğraştı. Tüm takım Cedi Osman’a şut buldurmak istercesine oynarken Reed ve Brown da katkı vermeye çalıştılar. MMP’de Sertay Gürsu ve Cihad Şahin, ikinci yarıda öne çıkarak ritmi hep yukarda tuttular. Özellikle Sertay, yarattığı turnikeler ile aslında çok daha potansiyelli bir oyuncu olduğunu gösterdi. Pertevniyal farkı 6 sayıya kadar düşürdü belli bölümlerde. Ancak o kadar basit hatalar yaptılar ki, bir ara “bu Pertevniyal nasıl 6 galibiyet aldı” diye sormadan edemedim. (Düşünün TB2L’in halini!) Maçın sonu Pertevniyal’de Tayfun Erülkü’nün topu alır almaz potaya gitmesi, ve MMP’de Williams’ın faul çizgisine gelmesi şeklinde geçti. Pertevniyal, MMP karşısında maça ortak olmayı gerçek anlamda hiç başaramadı ve maçı 81-90 kaybetti.

MMP, Trabzonspor açısından önemli bir rakip. Halil Üner’in istifası sonrası İlker Salman hocanın takımın başında çıktığı MMP maçını kaybetmişti kendi evinde TS. O maçta da tribündeydim ve bugün gördüğüm MMP ile o günkü MMP arasında bir fark yoktu. MMP’yu çalışmamız önemli:

·         MMP, öncelikle çok iyi topu paylaşıyor. Kimse rakip sahaya geçer geçmez bir şut göndereyim demiyor, top mutlaka 5-6 kez el değiştiriyor. Bazen bunu o kadar hızlı yapıyorlar ki, inanılmaz kolay sayılar üretiyorlar. Bir ara alan savunması yapan Pertevniyal’e alley-oop ile cevap vermesi bunun en çarpıcı örneği oldu.

·         MMP için hızlı hücum ekstra sayı imkanı değil, bir yaşam tarzı (!)... Çok hızlı hücuma çıkıyorlar, Williams, Graham, Sertay, Recai gibi delici adamları var. Dış şuttan ziyade, potaya gitmeyi seviyorlar. Bu maçta da sadece 8 kez üçlük kullandılar, 47 kez ise 2 sayılık atışa yöneldiler. Bol hızlı hücum, bol turnike, bol da faul atışı getiriyor.

·         Savunmaları üst düzey değil. Topu iyi paylaşan rakipler karşısında kolay dış şut şansı veriyorlar. Pertevniyal, maça asıldığı dönemlerde istediği şutları buldu. MMP’de bütün takım ribaund kovalıyor, ve ribaundu alır almaz ilk iş rakibi dengesiz yakalamanın yolunu arıyorlar. Oyun kurucuları Williams zayıf bir savunmacı, atmayı seviyor tutmayı değil. Onun yerine Barış tercih ediliyor direnç gerektiren anlarda. Ancak şütörleri Graham atletik, skorer ve savunması da olan bir oyuncu.

·         Son olarak şunu söylemek gerek, MMP takım kimyasını  iyi kurmuş ve motivasyonu yüksek bir takım. Topu paylaşan bir takım. Örnek vermek gerekirse Yeşil Giresun bir yana, MMP bir yana diyelim. Kazanmaya alıştılar. Özgüvenleri yüksek. Ancak bu kadronun 1. lig kovaladığına inanmak zor.

Diğer taraftan Dobie ve Erdem’siz,  ve hatta 4. dakikada sakatlanan Zuza’sız Trabzonspor, Akhisar gibi önemli deplasmanlardan birinden galibiyetle dönmenin mutluluğunu yaşadı bu hafta. Takım olmanın, galibiyet serisini sürdürmenin, hakemi parkeye gömmenin resmini verdi TS ve taraftarlarını mutlu etti. Zuza ve Alican’a geçmiş olsun diyor, haftanın oyuncusu Fırat’ı da kutluyorum. Koç değişikliğinin pozitif etkileri artarak devam ediyor. Bir tebrik Hasan Hocaya, bir tebrik de Hasan hoca tercihini yapanlara. Umarız sezon sonu da bu tebriklerden bol bol yaparız. Şu an tek beklentimiz, Hasan hocanın elini güçlendirecek her tür adımda yönetimin hocanın yanında yer alması. Böyle olacağından da hiç kuşkum yok. Trabzonspor taraftarı güzel günler görecek.