Tebrikler Trabzonspor MP 

Çocuğunun okula başladığı ilk gün elinden tutarak okula götüren ve gözleri dolarak “ne zaman büyüdü bu çocuk” diyen bir baba gibi hissettim maç başlarken. Zorluklar içinde ayakta tuttuğumuz, düşe kalka bugünlere getirdiğimiz basketbol takımımız bir Avrupa Kupası finali oynuyordu. Bu bile yeterince gurur vericiydi. Ancak hiç kimse dün, o muhteşem seyircinin önünde kaybetmeyi düşünmüyordu. Hele de son saniye basketiyle. 

Cuma günü yarı finalde Energia’yı farklı deviren TS MP, final maçında muhteşem bir taraftar desteğiyle Nanterre’yi  64-63 skorla yenilerek şampiyonluğu kaçırdı ve Eurochallenge kupasında ikinci oldu. Evinde oynadığı dev finale, yarı final maçında olduğu gibi telaşlı ve tutuk başladı TS MP. Ancak bu telaş, bu sefer maçın tamamına yansıdı. Ben TS MP’ı tanıyamadım. Bu kadar kolay top kayıpları yaptığımız başka bir maç hatırlamıyorum. Buna bir de hakemlerin ilginç düdükleri eklenince Nanterre, hem boyalı alanda hem de üç sayılık çizgiden çok rahat sayılar buldu. 3 çeyrek boyunca Nanterre oynadı, TS MP yakalamaya çalıştı. Alıştığımız TS MP’ı görmek için 3 çeyrek bekledikten sonra, dördüncü çeyrekte muhteşem bir mücadele izledik. TS MP hem kendi gibi oynadı, hem de seyirciyi de maçın içine çekerek rakibi durdurmayı başardı. Maçın son 13 saniyesine 1 sayı önde giren TS MP, rakibin kaçan şutu sonrası hücum ribaundu almasına ve 0.1 saniye kala topu çembere göndermesine engel olamayınca dramatik bir şekilde kupayı kaybetti. 

Türkiye Basketbol Federasyonunun yabancı oyuncu konusunda yaptığı açılımın ardından hem TBL’deki rekabet seviyesi, hem de Türk takımlarının Avrupa Kupalarındaki rekabet gücü artmış oldu. TS MP da, sezon başında kurduğu kadro ile Eurochallenge Kupasının favori 2-3 takımdan birisiydi. Zaman içinde kadroda ve TBL’de sıkıntılar yaşasa da, Eurochallenge grup maçlarında ve sonraki turlarda içerde dışarda son derece başarılı bir grafik çizdi. İstikrarını bozmadı, sadece 1 maç kaybetti. Yani bu final, öyle tesadüf  veya şans ile değil, hakederek  gelinen bir seviye. Üstelik futbolda yıllardır dökülen paralar ve sonuç ortadayken, basketbola yapılan yatırım kısa sürede meyvesini verdi ve Trabzonspor camiası bir Avrupa Kupası finali oynadı.