info@trabzonbasket.com 

Kaybetmeyenler Kulübü 

Bazen kader ağlarını öylesine örüyor ki, kazanan ile kaybeden arasında çaresiz kalıyorsunuz! Yenilene üzülmeyip, galip gelenle göbek atmak geçiyor içinizden. Çünkü Avrupa platformunda var olmanın dayanılmaz ağırlığını omuzlarınızda hissediyorsunuz! Maçta BANVİT’in galibiyeti ile iki takımı kol kola ikinci tura yolcu edecektik.

Yıllar önce Edirne’den dışarıya çıkmayan basketbolumuz artık Avrupa’nın zirvesine göz dikti. Hem de her katmanda. Anadolu Efes’in yıllar önce araladığı kapıdan bir bir geçen takımlarımız, Euroleague’de Dörtlü Finalde boy gösterdi. Eurochallenge Kupasını kazandı, Final-Four oynadı.  Trabzon Medical Park ve Pınar Karşıyaka saniyelerle Şampiyonlukları kaybetti.

Avrupalıların bizi istemediklerini biliyoruz ama Türkiye her geçen gün her türlü gücünü göstererek varlığını kabul ettirmeye başladı. Bu sene Eurocup’ta müthiş ses getiriyoruz. Final veya daha ötesi neden “bu kupa bizim olmasın?”

Karadeniz Fırtınası Bandırma Limanı’nda

Trabzon Medical Park konuk olduğu Bandırma’da “nasıl olsa ben gruplara kaldım diyerek” oyunu  “hafife almadı.” Tam tersine, son topa kadar maça asıldı. Koç Markovic’in gecede en büyük iki mutsuzluğu oldu. Hardy’nin bir türlü beklediği isabetli şutlara ulaşamaması. Türk Oyuncuları içinde Hakan Demirel hariç, Berkay, Sertaç ve İbrahim’in  bir gıdım ilerlemeyen basketbolları! Kısır sayı üretimleri! Güvendiği oyuncularının ne zaman takıma katkı alacağını bilmemek Koç için kabus!

Stipanovic’in iyi niyetinden kimsenin tereddüdü yok! Ancak tam bir 5 numara değil! Savunmada caydırıcı bir pivot olmaması, isabetli şut atamaması, Trabzon’un boyalı alanı her türlü tehlikeye açık bırakıyor.

Velickovic geçmişin yıldız adayı idi! Ama artık Trabzon takımının sırtında adeta kambur. Bence mutlaka Trabzon atlet iyi bir pivot bulmalı. Kulig’e hayran oldum. Bunca sıkıntı içinde dimdik ayakta kalıp takımını adeta tek başına sırtlamayı başardı. Trabzon’un oyununda bir karmaşa yaşanıyor. Bazı anlar “Tamam şimdi oldu. Bundan sonra BANVİT zor tutar” diyorum. Ama adeta “kazıklama fren yaparak” rakibine şans tanıyor. İyi oyuncularla iyi takım olan Trabzon Medical Park’a mutlaka pivot pozisyonunda takviye gerekli. Yoksa Avrupa hayal olur. ( Dost acı söyler)

Banvit İçin Karanlıklar Aydınlığa Açıldı

Her şeyden önce BANVİT’in varlığında büyük emeği olan Sevgili Özkan Kılıç’ın vefat eden ablası için başsağlığı, Rahmetliye Allahtan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum.

BANVİT kurulduğu ilk günden bu yana çok önemli bir kadro kurdu. Geçmişi inkar edemeyiz. Ancak bu oyuncu grubunu iyice incelersek; her pozisyonda çok iyi oyuncuların olduğunu görürüz. Ancak nedense bu kadar hayati bir maçta iyi oynayan sayısı çok azdı! Yabancı ve Türk oyuncular bilmeli ki, onların bu takımdaki varlığı ilk önce Avrupa Kupası için.

Türkiye’de Şampiyonluk hariç gelinecek tüm noktalara gelindi. Yıllardır Avrupa finalinin hayali kuruluyor. Carmichail’i seyrederken çok keyif aldığım bir oyuncu olmasına rağmen Vidmar ile birlikte Trabzon karşısında, sahanın kötülerindendiler!

Moerman savunmada iyi değildi. Hücumda ise 20 sayı 10 Ribaund ile double double yaptı. Slaughter hem savunmada, hem hücumda attığı kritik şutlarla takımına hayat verip gruplara göz kırptı. Forston karambolu çok seviyor. Hele kontrolden çıkmaya başlayan oyun sahne alınca Forston’un “dişlerinin arasında …!” görüyorum. Hemen topu alıp ortalığı harman yerine çevirip maça el koyuyor.

Kötü oyun olabilir, tek tük olduğunda önemli değil. Esas olan maç kazanılması. Vidmar ve Carmichail bu takımın sarsılmaz kalesi olacaktır. Esas şikayetim Tolga ve Nusret: Bu kadar rol alıp ta figüranlık bile yapamayan oyuncuların “bize vakit verilmiyor” diye sızlanmaları mümkün değil! Potaya değmeyin toplar, bir saniye kala yapılan gereksiz fauller! Bu takım Avrupa’da final yapacaksa büyük emek veren Selçuk Ernak ve ekibine sadık ve istediklerini yapan cengaver oyunculara ihtiyacı var. Bana göre Selçuk Ernak olabilicek en iyi şekilde oyuncularını sahada yönetiyor. Ama oyuncuları da ona her türlü konuda verdiği taktikleri yerine getirmeliler.

Önemli Not: Son günlerde basketbol adına inanılmaz mutluyum. Tüylerimi diken diken eden bir olay var. UŞAK’ta basketbol aşkı çığ gibi büyüyor . Tam benim istediğim gibi olmasa da, verilen destek tek kelime ile muhteşem.

Uşak; Gerçeği söylemek gerekirse, kimse kusura kalmasın sanki, kıyıda köşede kalmış bir şehrimiz! Bulmacalarda bile adı geçmiyor! Ağız dolusu bir skandalı bile yok! Ama basketbol adına son senelerde “HER YER UŞAK, HEPİMİZ UŞAKLIYIZ.” Çığlıkları yeri göğü inletiyor. Sayın Uşaklı Millet Vekillerimiz ile seneler önce Ankara’da bol bol konuşmuştuk. “Uşak’ın çıkış yolu ve Türkiye’de adını duyurma gücü basketbol olabilir.” Demiştim. Ne mutlu ki, basketbol tahminimden de öte başarılar zinciri ile Uşak halkının ve yönetiminin gururu oluyor.

Türkiye’de ilk kez bir vali bu denli basketbola kucak açıyor. Sayın Valimiz Ahmet Okur “bir maaşını basketbol takımına” verdi. Yine Sayın Belediye Başkanımız Nurullah Cahan “Bir maaşını basketbol takımına” verdi. Gurur tablosu tüm Uşak halkına aittir. Bu Uşak’a ait basketbol devrimidir.

Aslında Avrupa’da bir çok basketbol takımı olan şehir yönetimlerinin uyguladığı gibi “bir komite oluşturarak” şehirdeki her iş yerini büyüklü küçüklü tespit edip tek tek küçük paralarla “BU İŞ YERİ UŞAK BASKETBOLUNA SPONSORDUR” isimli stikırı  işyerinin camına yapıştırarak basketbolun aidiyetini  garanti altına alabilirler. Bu başarılı ve yörenin en önemli tanıtım aracı UŞAK BASKETBOLU emin ellerde uzun seneler yaşayabilir. Taşıma suyu ile değil benim söylediğim gibi sadece Vali Belediye Başkanı değil: Her dükkan, her şirket “UŞAK BASKETBOLDUR” demelidir. Sevgili Fatihhan Erdoğan ve tüm emekçi dostlarıma kolay gelsin. mevzubahis.com