• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler
Serhat Emirzeoğlu
s.emirzeoglu@gmail.com
Bir Maç, Bir Uçak, Bir Tutku: Trabzonspor Basketbol
18/09/2024

 @seemirz

Bazen taraftar için bir basketbol maçı, sadece bir maç değildir. Hayatın tüm planları, hisleri ve kararları o anın içinde erir. İşte o gün benim için böyle bir gündü...

2009 yılı Ocak ayının son günü ve İzmir'de Trabzonspor Basketbol Kulübü ile son dönemlerdeki belalısı Bornova Belediyesi’nin maçı vardı. Finalleri bir önceki gün biten, benim de maç ile aynı gün Trabzon’a uçağım vardı. Uçak 17:50'de, maç ise saat 14:00'te. Salonu tam hatırlayamasam da Basmane civarında olduğundan eminim. Eve gidip bavulumu alıp uçağa yetişmek için ortalama 2 saatim olacaktı ki bu da her şey yolunda giderse. O dönemde uçak biletlerinin bir öğrenci için çok uygun olmadığını düşünürsek, birçok kişi risk almaya gerek yok der ve maçı izlememeyi seçebilirdi, ben hariç... Yazının başında dediğim gibi, Bornova Belediyesi bizim o dönemki belalımız. Ne başarmak istesek karşımızda duran bir duvar vardı ve o maçta salonda olmamak benim için düşünülemez bir şeydi.

İlk periyotta bir Karadeniz fırtınası gibiydik, her sayı sonrası bizim tribünde alkışlar yankılanıyordu. Maalesef o fırtına, ikinci periyotta yerini sessizce esen bir melteme bıraktı. Sadece 4 sayı attığımız ikinci periyot sonrasında, skor tablosuna baktıkça umutlarım tükeniyordu ama salondan çıkmak asla aklımdan geçmedi. Sanki geçen sene vizyona giren filmin devamını çekiyorduk; sezonun ikinci Bornova Belediyesi mağlubiyeti. Benim gibi Bornova'da yaşayan biri için çok acı verici bir şeydi. Her günüm bu maçı hatırlatan şeyler ile geçecekti. Bundan daha acı verici bir şey de salonun kapılarını kapatıp çıkmamıza izin vermemeleriydi. Ortamdan fair-play ruhunu kovan biz değildik ama kapalı kapılar ardında bekletilen biz olmuştuk. Uçağa yetişmem gerektiğini, maç bittikten on dakika sonra hatırladım. Bir buçuk saatim vardı. Zaman hızla akıyordu ama ben hâlâ salondaydım. Aklımdan geçen tek şey maçı nasıl kaybettiğimizdi. Her şeyin ters gittiği anlarda insan bazen neden başladığını sorgular, ama ben asla geri neden orada olduğumu düşünmedim. Kapıya gidip güvenliklere durumu anlattım ama çıkmama izin vermediler. Birkaç dakika sonra kapılar açıldı ve ben koşmaya başladım. Metro, ev, taksi… Sürekli saate bakıyordum, kalbim hızla atıyordu. İçimden bir ses, "Artık imkânsız," diyordu ama vazgeçmedim. Uçağı kaçırırsam büyük ihtimalle tatilde eve gidemeyecektim ve bunun karşısında ailemden duyacaklarımı hayal bile edemiyordum. Alelacele evden çıktım, bir taksinin yanına gittim. Havalimanı için gerekenin yarısı kadar param vardı. Anlattım; "Abi, atla koçum," dedi, atladım. Cebimde uçağa yetişemezsem eve dönecek para yoktu. Uçağın kalkışına 5 dakika kala taksi havalimanına girdi. Bugün olsa çoktan vazgeçmiştim ama o gün, o uçağa bineceğime dair ümidimi kaybetmemiştim. Koşturarak gişelere gittim, durumu anlattığımda karşımdaki hanımefendinin acıyarak bakan gözlerini hiç unutmuyorum. Tek söylediği: “Maalesef Beyefendi, bir dakika sonra uçak kalkışa başlayacak. Yapacak bir şey yok.”

Olaylar o anda biraz değişti. Annemi arayıp uçağı kaçırdım diyordum ki ekranlara 45 dakikalık bir rötar bilgisi geldi. Devamını özetlersek onlarca telefon konuşması, uzun süren yalvarmalar ve annemin ilgili birimin amiri ile konuşması sonrası uçağa binebildim.

Sabredip buraya kadar okuyanlara çok teşekkür ederim. Büyük ihtimalle şunu diyorsunuz: "Bunları bize neden anlatıyorsun?" Tek bir sebebi var.
Yıllar geçti ama o günü hiç unutmadım. Uğruna uçağımı kaçırmayı, son paramı harcamayı göze aldığım Trabzonspor, geçen hafta yeniden profesyonel liglere döndü. Bugün, o renkler bir daha sahalardan eksik olmasın diye dua eden her taraftarın kalbinde aynı tutku var.
“Bordo-mavi renk parkelerden bir daha ayrılmasın.”

Çünkü birkaç gün önce kaybettiğimiz Şamil Ekinci'nin de dediği gibi,

“Trabzonspor ona hayat verenlerin hayatıdır.”

Ve bizler, o hayatı yaşamaktan asla vazgeçmedik.



350 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BASKETBOL TAKIMI İLE DERDİNİZ NEDİR? - 26/07/2018
Biz berbat geçen bu sezonu sindiremeden ve gelecek sezonu düşünmeye başlamadan çok daha gereksiz durumlar ortaya çıktı. Futbol takımı yönetimi ile yaşanan çatışma zihinleri allak bullak etti.
ORKESTRA BURADA ŞEF NEREDE? - 05/03/2017
Bakıldığında iyi sanatçılardan kurulu bir orkestra görüntüsünde olan takım, kendisini yönetecek şefi bulamayınca sonuç kaçınılmazdı. Oyun kurucu eksikliğini iliklerimize kadar hissettiğimiz bir maç izledik.
PROTOKOLE SIĞMAYAN BAŞKAN - 27/02/2017
Abiş Hopikoğlu, protokol tribünündeki rahat koltuklara sığamayacak kadar büyük bir Trabzonspor Medicalpark taraftarıdır. Bir kulüp başkanı olarak mutlaka hataları olmuştur. Her zaman büyük başarılar elde edememiş olabilir ama Trabzonlu olmadığı için
ZAMAN TAŞIN ALTINA ELİNİ SOKMA ZAMANI - 11/02/2017
Trabzonspor Medical Park oyuncularıyla bugün izleyenlere çok net bir mesaj verdi. “Biz ne olursa olsun sezonun son maçının son saniyesine kadar mücadele edeceğiz”
KAYBOLAN HEDEFLER - 04/02/2017
Görünen o ki takviye yapılmadığı taktirde performansta iyileşme olması mümkün gözükmüyor. Takımın küme düşme adayı olmadı bariz olsa da bu şartlarda playoffa katılmak mucizeden öteye geçmiyor.
SAVUNMA ŞART - 21/01/2017
Trabzonspor Medical Park gösterdiği performans ile ligin en ilginç takımı bence. Kalburüstü takımlarla oynarken neredeyse bir Eurolig takımı performansı gösterirken, ligin alt sıralarında ki takımlarına karşı bir küme düşme adayına dönüşüyor.
KEYİFSİZ GALİBİYET - 07/01/2017
Bir basketbol takımı hayal edelim. Son beş lig maçında sadece bir galibiyet almışsınız. Son üç maçta rakiplerinize mağlup olmuşsunuz. Zaten lige de uzun bir mağlubiyet serisi ile başlamışsınız.
ALTI KİŞİLİK TAKIM VE MAĞLUBİYET SERİSİ - 31/12/2016
İçinde bulunulan bir tehlikede oyuncular ve koçun takıma olan inancını kaybetmesi. Eğer takım toparlanmazsa, hedefsizlik ve bundan dolayı oluşan konsantrasyon kaybı çok vahim sonuçlar alınmasına neden olabilir.
OYUN KURUCU OLMAYINCA - 25/12/2016
Bu maçın teknik olarak analizi çok önemli değil. Üzerine konuşulması gereken en önemli konu koç Sergei Bazarevich yönetimi. Takımın eksikliklerine rağmen, rakiplerine karşı her maç bir duruş sergiliyor.
 Devamı