SOYLU’YU DİKKATE ALMAYAN BÜROKRAT KİM?

Trabzonspor Basketbolun yaşadığı maddi problemler belli, ana sıkıntının merkezinde ise bir türlü ana sponsorun bulunamaması yatıyor.

Trabzonspor’un aylardır Spor Toto ile sponsorluk görüşmeleri olduğu söylenmesine rağmen bir türlü sonuçlanmadı.

Sonuçlanmayınca da Trabzonlu Bakan Süleyman Soylu’nun devreye girdiği ifade edildi.

Ne hikmetse şu ana kadar bir netice çıkmadığı gibi, son Fenerbahçe maçında yaşananlar bahane edilerek bu birlikteliğe engel olan bazı Fenerbahçeli bürokratların olduğu söyleniyor.

Üstelik Süleyman Soylu’ya rağmen!

Bu satırların okunacağını bildiğim için ben de merak ettim; sahi Süleyman Soylu’ya rağmen bu birlikteliğe engel olan fenerli bürakratlar kimler?

Ve eğer ortada bu birlikteliğe engel olabilecek hukuki bir durum yoksa Sayın Bakanımız Süleyman Soylu bu işe ne der acaba?

BİR YERE KADAR 

Ligin 12. haftasında Daçka deplasmanında yeni koçu Ozan Bulkaz ile ilk maçına çıkan Trabzonspor, ilk 3 periyot direndiği rakibine son periyot teslim olarak 88-73 gibi farklı skorla mağlup oldu.

Kulüpte taşlar yerine oturmadan parke detayına girmenin bir anlamı olmadığını düşünüyorum ancak kısa da olsa iki kelam edelim.

Eski koç Markovski’nin de dediği gibi, Trabzonspor’un oyun yapısı tamamen dış atıcıların bireyselliğine odaklı.

Geçmiş yazılarımda da bahsettiğim gibi bu takım dış atışlarda %40 ve üzeri istatistik yakaladığı her maçı kazanır, %40’ın altındaki dış atış istatistiklerinde ise kaybetmeye mahküm.

Kısaca etkili uzun rotasyonu olmayıp Obekpa gibi etkisiz bir uzunla içeriden oynama şansın da olamayacağına göre eller ısınırsa kazanırsın, ısınmazsa kaybedersin.

Ancak bunu çözen rakipler boyalı alanlarına yardım getirip forvetlerin birini boşa çıkarmak yerine, tam tersini yaparak baskıyı kısalarımıza yoğunlaştırarak hem yıpratıyorlar hem de ellerin ısınmasına engel oluyorlar.

Ve hücumlarında da ikili oyunlarla içeriyi, yani boyalı alanımızı zorlayıp kazanıyorlar. Tıpkı Daçka’nın boyalı alanımızı Furkan üzerinden domine ederek rahat kazandığı gibi.

Haftalar sonra bir kıpırdanma olmadı da değil aslında.

Her ne kadar devamı gelmese de, Daçka maçının ilk 3 periyotunda takımın haftalar sonra ilk kez derli toplu oynayıp top paylaşımı yaparak savunma düzeyini de bir tık yukarı çektiğini gördük.

Bence ilk üç periyot takımın Daçka’ya karşı verdiği başa baş mücadelenin tek açıklaması, yeni koçuna karşı verdiği ama devamını getirmediği olumlu tepkiydi.

Devamında, yani final periyotunda ise bu mücadele yerini yorgunluğun da verdiği etki ile geçmiş haftalarda yaşanan ve halen daha yaşanmaya devam eden travmaya bırakarak skor tabelasındaki sonuçla yüzleşmemize sebep oldu.

Parke dışında yaşananların parkeyi etkilediği bilinen bir gerçek. Hal böyle olunca yeni koç Ozan Bulkaz’ın işi de o kadar kolay değildi.

Hele ki transfer yasağı nedeniyle oyuncu alma şansı da olmayınca mevcut uzun rotasyonuyla yapabilecekleri de bir yere kadar.

BİRAZ DAHA DİKKAT?

Trabzonspor basket yönetimi geçtiğimiz hafta “Öğrenciler Salona” adlı sosyal sorumluluk projesi kapsamında  Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası ile Ortahisar ve Yomra Belediyelerini ziyaret etti.

Bu tarz projelerin gündeme getirilip destek anlamında ziyaretler yapılması elbette güzel ve sonuna kadar da destekliyoruz.

Ancak servis edilen fotoğrafları görünce açıkçası üzüldük.

Bir ziyaret edilenlere baktık, bir de ziyaret edenlere.

Özür dileyerek Kamyoncular Derneği ziyaret etmiş diyeceğim, kamyoncular küsecek.

Hani sürekli “basketbol bir kültür sporudur” diyoruz ya, elbette yönetenler de duruşlarıyla bu söylem ve kültüre paralel davranmak durumundadır.

Yani söylem gibi kendileri de elit olmak zorundadır.

Hatırlatayım istedim.

BİZDEN UYARMASI

Alt sıralara doğru yelken açan Trabzonspor Basketbol, 2107’nin son maçında alt sıraların bir başka adayı Yeşilgiresun’un konuğu olacak.

Yeşilgiresun’da tıpkı Trabzonspor gibi zor bir süreçten geçiyor ve onlar da koç değişikliğine gittiler.

Buradan alınacak bir galibiyet ligin sonunda altın değerine sahip olacağı için her iki takım için de çok kritik bir maç.

Gönül komşu iki kentin rahat bir ortamda karşı karşıya gelmesini isterdi ama iki şehir yıllardır en kritik dönemlerde karşı karşıya geldiği için öncelikle her iki tarafa da sağduyu diyorum.

Trabzonspor ve yeni koç Ozan Bulkaz tarafından baktığımızda telafisi olmayan ve mutlak kazanılması gereken çok kritik bir karşılaşma.

Kaybedilmesi durumunda ise Trabzonspor küme düşmenin en büyük adayı konumuna gelir ki toparlanması çok daha zor olur, bizden uyarması.

2017’İN EN’LERİ

Her yeni yıla girerken geçmiş yılın EN’lerini toparlar ve siz okuyucularımızla paylaşırdım.

Ancak 2017 biz basketbolu takip edenler için oldukça zor geçti.

Avrupa’da final oynayan bir takımdan sürekli maddi problemlerle gündeme gelen, sezon başı kadrosunu bile oluşturamayan, devamında da takımın deplasmana dahi gitmeyecek derecede maddi problemlerin öne çıktığı bir konuma geldik.

Özetle takımın parkedeki durumunu, play off yapıp yapamayacağını, oyuncu takviyesini filan konuşmamız gerekirken; sportif konumu bile arka plana iten ağır maddi problemlerle karşı karşıya kaldık.

Sonuç olarak bu son yazımızda ortaya koymamız gereken 2017’nin EN’leri kısmını “belki bir sonuç çıkar” beklentisi ile bu ağır travmayı sıcak tutup kulübün yaşadığı maddi problemlere ayırmak gerektiğini düşündüm.

Ve 2017 bizim için oldukça acı geçerken, gelecek olan 2018’in kulübümüz ve basketbolumuz için yeni heyecanların başlangıcı olmasını temenni edip tüm okuyucularımın ve camianın yeni yılını kutluyorum.

TAKA Gazete LİNK