• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler

İsmail Alkan
BİR HAFTA YAZ, BİR HAFTA KIŞ
28/01/2016

  
twitter.com/ialkan   alkan5361@hotmail.com ( Yazarın Önceki Yazıları )




BİR HAFTA YAZ, BİR HAFTA KIŞ
Eurocup K Grubunda TOP 16 mücadelesi veren Trabzonspor, İtalyan temsilcisi Reggio Emilia ile gruptan çıkabilmek adına 1 hafta içinde çok önemli 2 karşılaşma oynadı.

Hatırlanacağı üzere Hayri Gür’de oynadığımız ilk karşılaşmada rakibi 82-76 mağlup ederek liderlik koltuğuna oturmuştuk. Üstelik takımımız bu karşılaşmada Kulig ve Velickovic’den yoksun çıkmıştı parkeye.

Ancak Kulig ve Velickovic’in açığını yerli oyuncularımız parkede verdikleri üst düzey mücadele ile kapatarak çok önemli bir galibiyete imza atmışlardı.

 Dün oynanan ikinci maçta ise 6 sayı farkla galip geldiğimiz rakibe 13 sayı farkla mağlup olarak olası ikili averajı da kaybettik. Bir anlamda geçen haftaki kazanım da çöpe gitti.

Hatırlayalım; geçtiğimiz hafta bu karşılaşmanın özetini çıkarırken rakibin zaafımız olan uzun bölgesinden Banvit’ten tanıdığımız Veremeenko, TED’den bildiğimiz Golubovic ve Avrupa’nın tanıdığı ikiz uzunlardan biri olan Lavrinovic üçlüsü üzerinden boyalı alanımıza yüklendiğini belirterek pick and roll savunmasında da çok ciddi problemler yaşadığımızın altını çizmiştik. Ve ilave ederek Galatasaray’dan tanıdığımız Aradori’yi durdurmakta zorlandığımızı...

İlk maçın kazanılmasındaki en önemli 2 etken: hücumları daha hareketli hale getirip pas trafiğini arttırarak topu doğru zamanda doğru isimlerle buluşturmak, ikinci olarak ise takımın savunma düzeyini üst seviyeye çıkararak rakibin makine gibi işleyen hücum düzenini bozmaktı.

İlk maçta yaptıklarımızla rakibi ikinci devre durdurup galibiyete uzanırken, İtalya ise tam da rakibin istediği düzene ayak uydurunca bırakın kazanmayı, ikili averajı bile kaybettik.

Peki ne oldu da bir hafta içinde iki farklı takım izledik parkede?



İlk maçta yerlilerin daha fazla sorumluluk aldığını görüyoruz. Bu sorumluluk özellikle yardım savunmaları başta olmak üzere savunmada kendini hissettirirken, Velickovic ve Kulig’in olmadığı bir ortamda “zorunlu” da olsa hücumlarda yerlilerin sorumluluk aldıklarını görüyoruz. Yani isimlerin katkıları değil, “Takım” katkısını..

İkinci maçta ise ilk maçtan tek fark, Velickovic’in kadroya dahil olması.

Aslında dün parkede olan 5, Markovic’in hayâlindeki ideal 5’tir. Yani Odom, Kinsey ve Kulig’in olmadığı, Hardy, Velickovic ve Stipanovic üzerine kurulu düzenin 5’i. Ancak işler gibi gözüken bu düzenin gözden kaçan en önemli ayrıntısı, takımın parkede çöpçülüğünü yapan Kulig faktörüdür.

Dünkü karşılaşma, bu küçük gibi gözüken ayrıntının net olarak parkeye yansımasıdır. Bu ayrıntının bir başka özeti de, Hardy & Velickovic ikilisinin parkede olduğu dönemde takımın savunmada yaşadığı problemlerin gün ışığına çıkmasıdır.

İlk maçta yerli oyuncuların üst düzey katkısı Hardy’den aksayan savunmayı kapatırken, bu sisteme savunmada aksayan ikinci bir oyuncu dahil olduğunda ise bu açığı kapatmak oldukça zordur, tıpkı bu mağlubiyet gibi. Maçın kısa özeti bu.

Geçtiğimiz hafta takımın aldığı galibiyetler yaz gibiyken, bu hafta yağan yoğun kardan mıdır nedir, bu mağlubiyetler de kış gibiydi.


******************************


 İNCE DETAYLAR

Velickovic sakatlandıktan sonra Kulig-Stipanovic ikilisinin parkede olduğu son maçlara baktığımızda, bu ikilinin parkedeki müthiş uyumunu ve bu uyumun skora yansımasını görürsünüz.

Bu uyum da bize, parkede en çok fırçayı yemesine rağmen gıkını bile çıkarmadan işini yapan Kulig’in takım için ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu net olarak gösteriyor.



******************************


 ADALET TERAZİSİ

Geçtiğimiz hafta, hazır olmasına ve haftalardır süre almamasına rağmen küsmeyerek kendini sürekli hazır tutan ve en kritik anlarda elleri titremeden aldığı sorumlulukla rakibin direncini kıran Kaptan Alper Saruhan’ı haftanın “Öne Çıkanı” seçmiştik. Bu maçta ise geçtiğimiz haftanın öne çıkan ismi Alper’e 1 dakika bile süre verilmedi!
Sorgulamak haddimize değil ama sormadan da edemiyoruz;
En kritik anlarda sorumluluk alabilen Alper’e 1 dakika bile süre verilmezken, geldiği günden beri dişe dokunur bir katkısını göremediğimiz aynı pozisyonun bir diğer oyuncusu Thompson’a bu süreler nasıl veriliyor?

Aman dikkat! Takım içindeki adalet terazisinin kantarı kaçarsa, takımın düzeni de bozulur.








*****************************

NOSTALJİ

Geçtiğimiz haftanın öne çıkanı seçtiğimiz Alper’e bu hafta süre verilmeyince Halil Üner geldi aklıma.

Üner döneminde “Haftanın Oyuncusu” seçimi yapardık.

Kulakları çınlasın, kaybettiğimiz bir maçın sonunda Halil hocaya “Hocam neler oluyor?” diye sorduğumuzda, “Ne olacak! Haftanın oyuncusunu seçiyorsun, sonra diğer oyuncular küsüyor ve takımın düzenini bozuyorsun. Bütün kabahat senin.” demişti.

Alper Saruhan’ın işi de o hesap. Haftanın öne çıkanı seçtik, takım kaybetti. Üstüne üstlük Alper’in süreleri de uçtu. Sanırım kabahat bizde.



***************************


 ÖDÜLÜN OLDUĞU YERDE

CEZA DA OLMALI

Abiş Hopikoğlu.

Sporu ve basketbolu seven, Trabzonspor aşığı müthiş bir isim.

Takımı için her türlü fedakârlığı yapıyor, yapmaya da devam ediyor.

Takım da Başkanın bu heyecanının farkında.

Son İtalyan takımlarına karşı alınan galibiyetler sonrası soyunma odasında yaşanan sevinçler kamuoyuna yansımıştı.

Ve Başkanı gaza getirip primleri de kapmışlardı. Üstelik peşin.

Kulüp ve takım içindeki birlikteliğin pekiştirilmesi adına önemli galibiyetlerin ödüllendirilmesi elbette ki doğaldır ve destekliyoruz.

Ancak, kazanılan bu önemli galibiyetlerin ardından gelen mağlubiyetler eğer ki kazanımlarınızı da götürüyorsa, ödülün olduğu yerde ceza da olmalı. Olmalı ki, bir dahakinde bu tarz kazanımlarımız yok olmasın.

TAKA Gazete Link: http://takaonline.com/sporyazisi/bir-hafta-yaz-bir-hafta-kis/



2251 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BASKETBOL POKER MASASI! - 26/07/2018
Son yaşananlar adeta poker masasını andırıyor diyerek başlayalım…
BU CAMİA SENİ TAŞIMAZ! - 16/05/2018
Basketbol için çırpınan, fikir üreten, yöneten, çalışan, emek veren, tribünde destekleyen, eleştiren veya sahiplenen, kısaca kendisini Trabzon’da basketbolun bir parçası olarak gören kim varsa arka planda hor görüp aşağılarken,
ONUR MÜCADELESİ - 08/05/2018
Şöyle maç öncesine baktığımız zaman karşılaşmanın favorisi hiç kuşku yok ki Yeşilgiresun Belediyespor’du.
MUTLU SON’A(!) BİR ADIM DAHA! - 24/04/2018
Ligin 26. Haftasında Demir İnşaat Büyükçekmece’ye karşı geri dönen iki yabancımızla çıktığımız maçta beklediğimiz gibi mağlup olarak küme düşme hattına bir adım daha yaklaştık.
BU AYIP HEPİNİZİN - 17/04/2018
Basketbolda “Geliyorum” diyen ve sürekli uyardığım kriz sonunda patlayarak Trabzonspor markasını yerle bir etti.
ATEŞTEN GÖMLEK - 10/04/2018
Öncelikle kimsenin yanaşma cesareti gösteremediği çok zor bir dönemde ateşten gömleği giyerek Trabzonspor’a sahip çıkma cesaretini gösteren Ahmet Ağaoğlu ve ekibini kutluyorum.
GOLFU SEVEN - 03/04/2018
Kolay iş değil. Olabilecek çoğu insan uzak dururken, Ahmet Ağaoğlu ise çok zor bir dönemde Trabzonspor başkanlığına adaylığını açıklama cesaretini gösterdi.
YANLIŞTAN DÖN BE USTA? - 27/03/2018
Yazmayacağım diyorum ama yazmadan da olmuyor çünkü canım yanıyor.
AİDİYET DUYGUSU KAYBOLUNCA - 20/03/2018
Ligin 21. Haftasında eski koçumuz Nenad Markovic’in çalıştırdığı Gaziantep Basketbolu 91-86 mağlup eden Trabzonspor çok kritik bir galibiyet aldı.
 Devamı