• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/TrabzonBasket
  • https://www.twitter.com/TrabzonBasket
  
Üyelik Girişi
Bölümler

İsmail Alkan
BULKAZ RÜZGARI
06/03/2018
     twitter.com/ialkan   alkan5361@hotmail.com ( Yazarın Önceki Yazıları )  

 TAKIM KARAKTERİ 

Ligin 19. Hafta maçında güçlü Banvit’i ağırlayan Trabzonspor, nefesleri kesen maçta rakibini 88-84 yenerek çok değerli bir galibiyete imza attı.

Maç öncesi açıkçası tedirgindik çünkü Sakarya BŞB ve İstanbul BBSK galibiyetleri ile yakalanan motivasyonun 22 günlük Türkiye Kupası ve Milli maçlar arası nedeniyle kaybolma riski vardı.

Ancak maça oldukça istekli Başlayan Trabzonspor’u görünce bu endişemizde bir nebze olsun kaybolmasına rağmen ilerleyen dakikalarda takımın hücum performansındaki dağınık görüntüsü tedirginliğimizi artırsa da Ozan Bulkaz takımı toparlamasını bildi.

Özellikle ikinci periyot ortalarında Banvit adına oyuna giren 1999’lu Hazer'in enerjisi ile Banvit 7-0'lık seri ile skoru 33-35'e getirip öne geçince Ozan Bulkaz tam zamanında aldığı mola ile takımını 10-0’lık seri ile geri döndürmeyi başararak tekrar üstünlüğü ele geçirdi ve soyunma odasına 47-44’lik skorla önde girmeyi başardık.

Ancak üçüncü periyot Trabzonspor hücum organizasyonlarında dağınık bir görüntü çizip Banvit’in baskılı alan savunmasına karşı hücum etmekte de zorlanıp panik atışlara başlayınca oyun da Banvit lehine dönmeye başladı.

Ancak takımın geri düştüğü üçüncü periyota bir parantez açmak gerekiyor. Özellikle bu bölümde Trabzonsporlu oyuncuların geri düşmeleri pahasına bir türlü maçın içine giremeyen Heslip’i oyuna sokma çabaları takım kimyası ve takım birlikteliği adına oldukça önemeliydi.

Heyecan fırtınasının tavan yaptığı final periyotu ise basketbolun tüm güzelliklerinin ortaya çıktığı bir bölüm oldu.

Maçın sonlarına doğru Trabzonspor panik basketbolu oynarken, Banvit ise soğukkanlı basketbolu ile oyuna ağırlığını koyup yakaladığı 7 sayılık fark ile maçı koparma noktasına getirdi ancak bu kritik bölümde Ozan Bulkaz’ın aldığı mola oyunu da tersine çevirdi.

Mola dönüşü Harris, Green ve özellikle de Vasiliauskas'ın inanılmaz etkili oyununa Eldridge’de çok kritik bir üçlükle destek verince oyunun üstünlüğü de tekrar Trabzonspor’a geçmiş oldu.

Her geri düştüğünde geçmişte yaşadığı kırılmaların tam tersi ortaya koyduğu takım karakteri ile direnç göstererek oyunun kontrolünü eline alan Trabzonspor’a son bölümlerde taraftar da inanılmaz destek verince gitti denilen maç da Trabzonspor’un galibiyet hanesine yazıldı.

 BULKAZ RÜZGARI 

Takımın ciddi problemlerle kırılma yaşadığı çok zor bir dönemde geldiğini belirterek kendisine sahip çıkılmasını istemiş ve “Sabır” demiştim.

Sağolsun Ozan Bulkaz yanıltmadı beni.

İlk geldiği dönemde takımı ve ilk kez Uşak dışında bir şehirde olmanın verdiği dezavantajla belki problemler yaşayıp farklı mağlubiyetlerle umutsuzluğa yol açtı gibi gözükse de ciddi kırılma yaşayan takımı kısa sürede toparlamasını bildi.

“Savunma” dedi, tamamına yakını atıcılardan oluşan takıma ciddi savunma sertliği katarak kazandığı maçların tamamını savunma ile kazandı..

Geçmişte her geri düştüğümüzde kırılma yaşarken, Bulkaz dönemimde ise takım geri düşse bile pes etmeyerek direnç koymayı öğrendi.

Maç sonlarının en kritik bölümlerini iyi oynayıp kazandığımız maç hatırlamazken, Banvit maçı ile belki de ilk kez maç sonunu akıllı oynayıp kazanan taraf olmayı başardık.

Ve en önemlisi de maç içinde verdiği tepkiler taraftar üzerinde oldukça olumlu etki yaratmış ki, beni gören Bulkaz için “Tam bize göre hoca” diyor.

Kendini Trabzonspor camiasına bu derece kabullendirmek kolay bir iş değil. Ozan hoca enerjisi ile bunu başardı.

Erken sevinip erken küsebilen bir camia olduğumuz için “Aman rehavete kapılıp heyecanını kaybetme” diye de kendisini uyarıyoruz.

 TARAFTARLA GÜZEL 

Lige verilen yaklaşık 1 aylık araya rağmen Banvit maçında da gördüğümüz üzere Trabzonspor’un basketbola yatırım yaptığı ilk yıllardan günümüze oluşan ve giderek artan bir basketbol taraftar profili var.

Siz yeter ki organizasyonunuzu eksiksiz yapmaya gayret gösterin. Takım biraz kıpırdadığı zaman salona çekmeye yettiği gibi, devreye girdiğinde de takımını ateşleyip galibiyette pay sahibi olmasını da biliyor…

Ve devamında da tıpkı fotoğrafta görüldüğü üzere galibiyetin mutluluğunu ve keyfini de yaşamasını.

Zaten sporun ve özellikle de basketbola yapılan yatırımın bir amacı da bu güzelliklerin oluşması değil mi?

Bu güzelliğin oluşmasına aracılık eden marka da Trabzonspor olunca aslında ne kadar da büyük bir cevherimiz olduğunun daha iyi farkına varıp organizasyon ve yatırımlarımızı da buna göre şekillendirmemiz gerekiyor.

Özetle basketbol güzel ama taraftarla çok daha güzel.

 İLGİNÇ İSTATİSTİKLERE RAĞMEN 

-Sadece 5 oyuncudan skor katkısı aldığımız,

-16’sı hücum olmak üzere rakibe verdiğimiz 50 rebaund ile fazladan 16 kez hücum yaptırdığımız,

-En önemli dış atıcımız olan Heslip’ten sıfır katkı aldığımız,

-Dış atışlarda %35’in altında kaldığımız,

Özetle pek alışık olmadığımız böylesi ilginç istatistiklere rağmen kazanmayı başardık.

Dip not olarak bir başka ilginç istatistik ise ligin en çok sayı üreten ve aynı zamanda da en çok sayı yiyen takımı olmamız.

Kısacası Trabzonspor olarak oldukça ilginç bir camiayız.

 BAYAN VOLEYBOLU DA GİTTİ (!) 

Trabzonspor’un kapısına kilit vurduğu Yüzme, Hentbol ve Erkek Voleybolundan sonra İdmanocağı Bayan Voleybolunu da imkansızlıklar nedeniyle yaşatamadık.

Siyasiler, Trabzon’u ve Trabzonspor’u yönetenler, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve spora yatırım yapabilecek işadamları bu şehre “Trabzon bir futbol şehridir” penceresinden bakarak geleceğimiz olan çocukları kirlenmiş ve endüstri halini almış futbola mahküm ederek bu Trabzon’a en büyük kötülüğü yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar.

Ve ne acıdır ki, bu şehrin çocuklarını sokaklardan ve futbolun acımasız çarkından koruyabilecek olan, futbolun tek alternatifi amatör branşlarımız teker teker ellerimizden kayıp gidiyor!

Elimizde, altyapısında yüzlerce çocuğumuzu hayata hazırlayan sadece basketbol kaldı. Bari o’na sahip çıkalım.

 HAFTANIN OYUNCUSU (Sarunas Vasiliauskas) 

Basketbolda kullanılan “Guardın kadar konuş” klişe sözünün tam karşılığı nedir diye sorsanız oyun kurucumuz Sarunas Vasiliauskas derim.

26 sayı 10 asist ile double double yapan ve maçın en kritik bölümlerinde tam bir lider gibi hiç çekinmeden aldığı inisiyatif ile galibiyetteki en büyük pay kendisine ait. Alkışlanacak düzeydeki bu performansı ile kendisini “HAFTANIN OYUNCUSU” seçerek aman nazar değmesin diyorum.

 HAFTANIN ÖNE ÇIKANLARI 

OSIRIS ELDRIDGE: Takımın olmazsa olmaz en kritik oyuncusu. Bitmez tükenmez enerjisi, rakip oyun kurucuların korkulu rüyası, profesyonelliği ve savunma katkısının yanında tıkandığımız kritik bölümlerde kilit vazifesi gören şutları ile öne çıkan değerli isimlerden.

CALEB GREEN: Savunmada aksayıp bazen çok zorlasa da liderlik vasfı, hırsı, karakteri ve parkedeki duruşu ile takıma ve taraftara güven veriyor.

PAUL HARRIS: Bazen parkede verdiğiniz mücadele ve takıma katkınız istatistiklere yansımaz ama galibiyette önemli payınız olur. İşte tam da Harris’e özel bir cümle. Çember altlarında verdiği inanılmaz mücadelesi ve en kritik bölümlerde topladığı ribaundlar maçın anahtarıydı.

CHRISTOPHER OBEKPA: Duygusal çocuk. Pozisyonundaki tek alternatif olduğu için takımın vazgeçilmezi. Basketbol adına yetersiz olsa da son haftalarda üzerine koyduğu performansı, çember savunması ve hücumlarda arkadaşlarına yarattığı boş alanlarla öne çıkmaya başardı.

 ARKA PLANDAKİ EMEKÇİLER

Basketbol konuşulurken genelde popüler olanlar öne çıkar.

Ancak bir de bunun mutfak işi, yani maç öncesi ince detayları hazırlayan ve gerektiğinde de maç içinde koça uyarılarını yaparak maçın gidişatına bile etki eden bir ekip var. Bunlar yardımcı antrenörlerimiz.

Doğaları gereği her zaman arka planda kalsalar bile en kritik bölümlerde hep onlar var.

Bu emekçi insanları gündeme getirip teşekkür etmek borcumuz. 




1711 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

BASKETBOL POKER MASASI! - 26/07/2018
Son yaşananlar adeta poker masasını andırıyor diyerek başlayalım…
BU CAMİA SENİ TAŞIMAZ! - 16/05/2018
Basketbol için çırpınan, fikir üreten, yöneten, çalışan, emek veren, tribünde destekleyen, eleştiren veya sahiplenen, kısaca kendisini Trabzon’da basketbolun bir parçası olarak gören kim varsa arka planda hor görüp aşağılarken,
ONUR MÜCADELESİ - 08/05/2018
Şöyle maç öncesine baktığımız zaman karşılaşmanın favorisi hiç kuşku yok ki Yeşilgiresun Belediyespor’du.
MUTLU SON’A(!) BİR ADIM DAHA! - 24/04/2018
Ligin 26. Haftasında Demir İnşaat Büyükçekmece’ye karşı geri dönen iki yabancımızla çıktığımız maçta beklediğimiz gibi mağlup olarak küme düşme hattına bir adım daha yaklaştık.
BU AYIP HEPİNİZİN - 17/04/2018
Basketbolda “Geliyorum” diyen ve sürekli uyardığım kriz sonunda patlayarak Trabzonspor markasını yerle bir etti.
ATEŞTEN GÖMLEK - 10/04/2018
Öncelikle kimsenin yanaşma cesareti gösteremediği çok zor bir dönemde ateşten gömleği giyerek Trabzonspor’a sahip çıkma cesaretini gösteren Ahmet Ağaoğlu ve ekibini kutluyorum.
GOLFU SEVEN - 03/04/2018
Kolay iş değil. Olabilecek çoğu insan uzak dururken, Ahmet Ağaoğlu ise çok zor bir dönemde Trabzonspor başkanlığına adaylığını açıklama cesaretini gösterdi.
YANLIŞTAN DÖN BE USTA? - 27/03/2018
Yazmayacağım diyorum ama yazmadan da olmuyor çünkü canım yanıyor.
AİDİYET DUYGUSU KAYBOLUNCA - 20/03/2018
Ligin 21. Haftasında eski koçumuz Nenad Markovic’in çalıştırdığı Gaziantep Basketbolu 91-86 mağlup eden Trabzonspor çok kritik bir galibiyet aldı.
 Devamı