alkan@trabzonbasket.com ( Yazarın Önceki Yazıları )

---

 

MÜCADELE VAR, KARŞILIĞI YOK!

Anadolu Efes maçı, Trabzonspor’un ligde kalabilmek adına parkede vereceği son 7 haftalık mücadele serisinin ilkiydi. Fakat karşısında da milyon AVRO değerinde bir Eurolige takımı vardı.

Ki, rakip ligde aldığı başarısız sonuçlarla koç değişikliğine giderek Yunan milli takımının hocasını getirmiş, bu değişiklikle Anadolu Efes özellikle savunma direncini arttıran bir takım haline gelmişti.

Haliyle Trabzonspor’un işi hiç de kolay değildi.

Trabzonspor’da artık can havliyle oynamak durumundaydı. İki takımın parkeye yansıyan ve öne çıkardıkları ortak özellikleri savunmaya verdikleri önemdi. Bunun sonucu da ilk periyot sonunda skor tabelasına yansıyan  ve Efes üstünlüğüyle geçilen 7-12’lik oldukça düşük yüzdeli bir skordu.

Kısaca bu karşılaşma adeta savunmaların savaşıydı diyebiliriz. İlk periyot skor üretmekte zorlanan her iki takımdan Trabzonspor, 2. Periyot ürettiği 22 sayıyla üstünlüğü ele geçirerek soyunma odasına da 29-23 önde girmeyi başardı.

Soyunma odasından tekrar parkeye dönen iki takım da savunmayı öne çıkarmaya devam ederken, aradaki oyuncu kalite farkıyla Efes daha rahat top çevirip milyon avroluk ellerle skor üretmeye başlarken, Trabzonspor ise yorulmanın da verdiği baskıyla ürettiği skorlarda oldukça zorlandı.

Bu karşılaşmanın Trabzonspor açısından aslında kırılma anı Robinson’un kadroda olmamasıydı. Çünkü özelliği itibariyle bu maç tam da Robinson’un tipik maçıydı. Kaan sakat sakat parkede mücadele ederken, Robinson’un benzer sakatlıkla tribüne gitmesi oldukça düşündürücü.

Robinson’un dirençli savunmasının olmadığı oyun kurucu bölgesinde Efes’in Gibson’a  ve Kaan’a 2 kişiyle tepede başlattığı baskıyı aşıp rakip alana yerleşmek Trabzonspor açısından hiç de kolay olmadı. Pota altındaki en büyük sayı beklentimiz olan Elton’a yapılan savunma ve bu savunma nedeniyle skor üretmekte zorlanması bizim beceriksizliğimiz değil, Efes’in yaptığı sert savunmadandı.

Toparlamak gerekirse, bugün parkede savaşan Trabzonspor’un her oyuncusu alkışı hak etti. Sadece Kerem Özkan’daki form düşüklüğü devam ediyor. Yenebilirdik de, ama olmadı. Top çemberden geçmeyince olmuyor. Son dakikalarda Kerem Tunçeri ve Sinan Güler’in üçlükleri çemberden geçerken, Kerem ve Gibson ile 3 boş atışımız çemberden geçmeyince olmadı.

Benim açımdan yazılması en zor satıra geçeyim. Halil Üner’in parkeye sürdüğü ilk 5 içinde altyapıdan gelen İsmeti sürünce, bu hamle bizi olmasa bile sanırım herkesi şaşırtmıştır. Savunma ve ribaunt özelliğini ile öne çıkan İsmet’i kullanmak isteyen koç, bizim gördüğümüz; Sinan’ı tutturarak bu oyuncunun oyuna ısınmasını engellemeye çalıştı. Bence de başardı. Çünkü Sinan oyuna ısındığı zaman tutulması oldukça zor bir oyuncudur. İsmet de 3 dakikada yaptığı savunmaya 2 ribaunt ve  bir asisti de sığdırarak hocasının kendisine duyduğu güvenin karşılığını vermiş oldu.  

Trabzonspor Efes’e gösterdiği dirençle oynamaya devam ederse, kalan 6 haftada en az 4 galibiyeti hanesine yazabilir. Zor ama bugünkü direnci görünce imkansız değil. Çünkü bundan sonraki rakiplerimiz bir Efes değil.

Sonuç olarak koç dahil neredeyse tüm oyuncularımız yapılması gerekenlerin tamamını yaptılar. Ama son dakikalarda çemberi aşamayarak bu mücadelenin karşılığını maalesef alamadık .