alkan@trabzonbasket.com ( Yazarın Önceki Yazıları )

---

“Ya Kahraman Ol, Ya Sıradanlaşan”

Bugüne kadar yazmış olduğum salt basketbol yazılarımda ikinci kez bu başlığı kullanıyorum.

İlki Yakan döneminde, TB2L şampiyonu olduğumuz sezon play off eşleşmelerinde Genç Telekom’a serinin 2. maçında kaybedip, BBL hayalinin tepe taklak olmasıyla yüz yüze kaldığımız sıkıntılı bir dönemdi. Şükür ki, o yazının akabinde oynanan ve 1-1’lik serinin son maçında gelen Genç Telekom galibiyetiyle BBL yolu açılmıştı.

Ve o dönemin basketbolcuları, başlıktaki 2 seçenekten biri olan kahramanlığı seçmişler, bugün gönlümüzde “kahraman” olarak dururken, o şampiyon kadronun takım fotoğrafları ofisimizi süsleyecek kadar da elit durumdadırlar.

Günümüze gelecek olursak, belki de o dönemden bile zor bir sürece girmiş durumdayız.

Artık rakiplerimizin ne yapacakları bizi ilgilendirmiyor. Ligin, belki de eurolig’in en iyi savunma yapan takımlarının bir anda müshil hapı yutmuşçasına gevşeyen savunmalarına buldukları “yüksek yüzdeli atışlar” mazeretlerine karşı, “adalet” diye feryad edenlere ise “şerefinizle düşün” diyebilecek kadar üç maymunların olduğu bir arenada bizi ilgilendiren artık rakiplerin değil, sizlerin neler yapabileceğidir.

Onun içindir ki basketbolumuz, halen daha arkasında olduğum “bu takımın ligde kalması şampiyon olmaktan bile değerlidir” sözümü destekleyen ve Efes maçıyla start alan final gibi son 7 haftaya girmiş durumda.

Ve 7 haftalık bu final periyotunun ölüm kalım savaşını sizler vereceksiniz.
 
Bu sorumluluk o kadar fazla ki, belki de Trabzon basketbolunun bundan sonraki geleceği sizlerin omuzlarında. Yani yükünüz çok ama çok ağır.

Evet üzerinizdeki bu ağır sorumluluk o kadar fazla ki, basketbol topunun peşinden koşan yüzlerce minik çocuğun hayalleri, titrek bakışları bile omuzlarınıza yüklenmiş durumda.

Futboldan gelen hırsı Trabzonspor’dan çıkaramayanların, ismi Trabzonspor olan basketbol takımından çıkarma gayreti içinde olduklarını da biliyoruz.

İsminiz Trabzonspor, fakat maddi ve manevi anlamda Trabzonspor’un nefesini yeterince soluyamadığınızı da biliyoruz.
 
Belki sizleri bir fabrikanın elemanları olarak görenler de var, bunu da hissediyoruz.

Ama ortada kapı gibi bir realite var ki, o da; arkanızda sizi seven, sayan, sahiplenen ve sahada akıttığınız her ter damlasının kıymetini bilen bir Trabzonspor taraftarı var.

Onun içindir ki, Efes maçından başlamak üzere final gibi 7 karşılaşmaya alnınızın akıyla çıkın. Ve savaşarak, enerjinizi zorlayarak, 2 kişilik oynayıp, rakibe 10 kişilik baskı yaparak, Karadeniz insanının asla pes etmeyen yapısına paralel “dik oynayarak” size lazım olan galibiyetleri hanenize yazın ve bu takımı ligde tutma başarısını gösterin.

Gösterin ki, Trabzonspor’un şanlı ve şerefli tarihine isimlerinizi altın harflerle yazdırın. Çünkü tersi durumda; aynı tarihin sayfalarında "Trabzonspor'u küme düşürenler” olarak geçeceksiniz.

Çünkü Trabzonspor’un şanlı tarihinde hiçbir branşta küme düşme yoktur, olamaz da.

Tercih sizin; Ya “kahraman” olun, ya da küme düşürerek “sıradanlaşan”

Trabzonsporluyum diyenlere;

İsmi Trabzonspor olan basketbol takımımız, tüm zorluklara ve olumsuzluklara karşı ligde var olma savaşı veriyor. Bu savaşı; onlara tribünde destek olmadan, sadece parkede oyuncularımızın sırtına yükleyerek kazanmak imkansız.

Siz, biz, hepimiz. Trabzonspor’un bordo mavi formasının uğruna 18 şehit vermiş ve her birine ait fidanların “Trabzonspor Hatıra Parkı’nda” yeşeren büyük Trabzonspor taraftarı.

Basketbolcularımızı, bu adaletsiz arenada vermiş oldukları onur mücadelesinde yalnız bırakmayın.

Çünkü basketbol geleceğimiz neredeyse bir daha gelmemek üzere elimizden uçup gidiyor!